Çevremizde bu sıralar en çok sorulan sorulardan bir tanesi bu.
Yılbaşı geldi geçti zam olmadı, yerel seçimler geliyor onun için hükümet zam yapmayacak dendi yerel seçimler bitti şu anda sorular had safhada. Bir taraftan da belediyeler su birim fiyatlarını düşürmek hususunda çaba sarf ediyorlar.
Birbiriyle ilişkili birçok denklem aslında sorunun cevabını verecek. Elektrik zammı beklentisi yanında doğalgaza zam beklentisi yok. Doğalgaza zam gelmeyeceği düşüncesinin arkasında vatandaş uluslararası doğalgaz piyasasındaki durumu bilmesinden kaynaklanmıyor çünkü kimsenin bundan haberi yok.
Ama her ne hikmetse elektrik birim fiyatının nasıl oluştuğu ile ilgili herhangi bir fikri olmayanlar elektrik zammının çok kısa bir süre içinde yapılacağını söylüyorlar.
Hani zaman zaman felsefi bir deyim vardır: “bilgisi olmadan fikri olmak” diye…
*
Evet, şu anda dünya elektrik üretiminde her geçen gün yenilenebilir enerjiye dönüşüyor. Yenilenebilir enerji deyince bazı açgözlü insanlar enerjiyi nasıl yediğimizi de soruyorlar. :))
Yenilebilir enerji deyince esen rüzgârın, akan suyun, sabahleyin doğup akşamleyin batan güneşin ışığının enerjisini kastediyoruz. Yani yer altından çıkan petrol ve doğalgaz gibi sıvı ve kömür gibi katı fosil yakıtların tüketilmediği ve bu tüketimin sonunda çevrenin doğanın dünyanın kirletilmediği bir enerjiden bahsediyoruz.
Aslında bahsederken çok da keyifli. Ama üretebilmek için bu keyfin çok daha sevkinde büyük işler büyük projeler büyük yatırımlar yapmak gerekiyor.
Çok büyük santrallerden geçmişte kurulan enerji ağının bazen boşa çıktığı, bazen tükettiğimizden fazlasını üretebileceğimiz, ama bazen iletemediğimiz, kullanamadığımız veya biraz daha geniş zamandan bahsedersek kullanamayacağımız bir enerjiyi konuşuyoruz.
Evet, dünyanın tüm enerji ihtiyacının yenilebilir enerjiden kaynaklandığı yani enerji üretimine hammadde olarak para vermediğimiz günleri gördüğümüzde sadece enerjinin iletilmesine para verdiğimizde enerji çok ucuz olacak ve zam da olmayacak:))
*
Bu arada geçen günlerde ülkemizin yenilenebilir enerji ile ilgili kırdığı bir rekoru da cümle arasında paylaşmak istiyorum:
Türkiye; 12 Nisan günü üretilen elektriğin % 78,5 kısmını yenilenebilir enerjiden karşıladı. Bu düzeyde bir rekor ülkemizde ilk. İnşallah çok kısa zamanda bazı günlerde bu oranın & 100 olduğu günleri de görürüz.
*
“Enerji Piyasası’nı belirleyen Avrupa enerji borsalarının çoğunluğu hem elektrik, hem de doğalgaz piyasasında işlem gerçekleştirmektedir. Hollanda, Belçika ve İngiltere spot ve türev ürünlerinin yer aldığı ve 1996 yılında faaliyete geçen APX elektrik spot piyasalarını; tezgâh üstü ürünlerin işlem gördüğü ICE Endex ise elektrik türev, doğalgaz spot ve türev piyasalarının işlem gördüğü kuruluşlardır.
Türkiye’de serbest bir elektrik piyasasının kurulmasına ilişkin çalışmalar 2001 senesinde 4628 sayılı kanunun yayınlanmasıyla hız kazanmıştır. 2003 yılında ise kademeli geçiş süreci başlamış bu sürede Avrupa’daki enerji piyasaları enerji işletmeciliği incelenmiş ve Türkiye’nin karakteristik özelliklerine uygun bir piyasa tasarımı yapılmıştır. Elektrik sektörü reformu ve özelleştirme stratejisi raporunda, 2010 yılında ise tüm sektörün rekabete açılmasıyla tüketicilerin serbest piyasalardan daha fazla elektrik kullanabilme imkânlarının artırılabileceği öngörülmüştür. Buna yönelik ilk olarak 2006 yılında Dengeleme ve Uzlaştırma Piyasası çalışır hale gelmiştir. Bu tarihten itibaren piyasa aktörleri öngöremedikleri elektrik ihtiyaçlarını bu piyasadan karşılamaktadır. İkinci aşama olarak 1 Aralık 2009 tarihinde ise gün öncesi planlama, dengeleme güç piyasası ve saatlik uzlaştırma başlamıştır. 1 Aralık 2011’de ise gün öncesi planlama yerine gün öncesi piyasası devreye girmiş ayrıca bankalar üzerinden teminat ve avans ödeme mekanizması işlerlik kazanmıştır.
30 Mart 2013 tarihinde Enerji Piyasaları Anonim Şirketi (EPİAŞ), kanunlaşmıştır. 6446 sayılı kanun elektrik piyasasında kamuoyunu ilgilendiren birçok konuda önemli yenilikler ve değişiklikler getirmiştir. Kanuna göre EPİAŞ özel bir anonim şirket olacaktır. İlk etapta yalnızca elektrik alım satımının yapıldığı bir spot piyasa görevi görecektir. Enerji Borsasının kurulumu başta elektrik piyasalarının liberalizasyonunun sağlanması olmak üzere birçok açıdan gereklidir. Öncelikli olarak elektrik piyasasında fiyatların gerçek değerinin bulunmasını sağlayacaktır.”
SETA’nın Enerji Borsası analizinden alıntıladığım yukarıdaki temel bazı bilgilerden sonra elektrik birim fiyatlarının önümüzdeki yolculuğunu bir sonraki yazımızda değerlendirelim.
1969 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlk ve orta öğretimini Adapazarı’nda, Lise eğitimini Sakarya 1. Endüstri Meslek Lisesinde (Elektrik Bölümü) tamamladı. Lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünde tamamladı. İlk Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Yüksek Mühendis” unvanını alarak, ikinci Yüksek Lisans eğitimini ise Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İşletme bölümünde “İşletme Bilim Uzmanı” unvanını alarak tamamladı. Askerliğini kısa dönem olarak Ankara’da ve Manisa’da yaptı. Çalışma hayatına 1991 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda başladı, Sivas, Tekirdağ ve Sakarya illerinde Teknik Öğretmen ve Yönetici olarak vazife yaptı. 2004-2007 yılları arasında Adapazarı Merkez Belediyesi’nde Teknik İşler Başkan Yardımcısı, 2007-2014 yılları arasında Sakarya Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Yardımcısı ve 2021-2022 yılları arasında Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev aldı. Halen Elektrik Makine ve Malzeme İkmal Daire Başkanı olarak vazife yapmaktadır ve bu daire sorumluluğunda kuruma ait 6 HES ve 1 GES işletmeciliği yapılmaktadır. 2017-2024 yılları arasında Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Sakarya Şube Başkanlığı’nı yürütmesinin yanında yerel ve ulusal ölçekli derneklerde muhtelif görevlerde bulunmuştur. 2015 yılından bu yana “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı" da yapmaktadır. Telekomünikasyon alanında Cem SERTEL ile birlikte kaleme aldığı “Haberleşme Tekniği-1” kitabı halen lise ve üniversitelerde okutulmaktadır. Evli ve 3 çocuk babasıdır.