Gelir dağılımı, bir toplumun ekonomik yapısının önemli bir göstergesidir. Ancak, bu dağılımın adil olup olmadığı konusu, sıklıkla tartışma yaratan bir konudur. Adaletin gelir dağılımındaki rolü, toplumun ekonomik refahı, sosyal uyumu ve hatta politik istikrarı üzerinde derin etkilere sahiptir.
Gelirin adil bir şekilde dağıtılmasıyla Ekonomik Refah doğrudan ilişkilidir. Gelirin adil bir şekilde dağıtıldığı bir toplumda, ekonomik refah genellikle daha yüksektir. Herkesin adil bir şekilde pay aldığına inanma duygusu, insanların çalışma azmini artırabilir. Ekonominin daha adil dağıtımı üretim ve büyüme demektir. Ekonomik refahın oluşması insanlarda bir rahatlama getireceğinden doğal bir sonuç olarak ta sosyal uyum meydana gelecektir. Dengeli gelir dağılımı, gelir ve servet farklarını azaltacağından toplumdaki gerilim doğal olarak ortadan kalkacaktır.
Gelir dağılımındaki adalet, temel insan hakları meselesi olarak da görülebilir. Herkesin temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde gelire erişimi olması, toplumsal adaletin bir göstergesidir. Adalet, toplumun en savunmasız ve dezavantajlı gruplarının da korunmasını sağlayabilir.
Gelir dağılımındaki adaletin sonuçları, ekonomik, sosyal hayatta derin etkilere sahiptir. Adaletin sağlanması, daha adil ve sürdürülebilir bir toplumun oluşturulmasına katkıda bulunabilir. Bu nedenle, gelir dağılımında adaletin önemi üzerine yapılan tartışmalar, toplumların geleceği ve refahı için hayati öneme sahiptir. İnsan ve toplum refahı için birkaç adım atılabilir. Atılacak adımlar bilim insanı olarak not almıyorum. Sadece düşünen birey olarak içimden geçenleri not alıyorum. İddialarım yok ama bu düşüncelerimi de yazıya dökmezsem içim rahat etmeyecek.
Ülke vatandaşları arasında huzurun ve refahın oluşmasında Adil bir vergi sistemi, Üretime dayalı ekonomi ve istihdam (doğal olarak ücret politikaları), İnanç özgürlüğü, Eğitim, Sosyal yardım, fırsat eşitliği gibi başlıklar üzerine yoğunlaşmalıdır.
Bu adımlar, gelir durumuna göre sosyal adaletin sağlanmasına katkıda bulunabilir. Ancak, sosyal adaletin sağlanması sürecinde mutlaka farklı çalışmalar yapılmalıdır, yapılacaktır. Kalın sağlıcakla
1971 yılında Sakarya’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Adapazarı’nda tamamladı. Halkla ilişkiler ve medya mezunu olan Abdülkadir Şen evli ve 2 çocuk babasıdır. 1999 depremi sonrası Beton Santrali Müdürü olarak 7 yıl görev yaptı. 2007 yılında Sakarya Kültür ve Sosyal Yardım Vakfı ( SAKVA)'nda Yönetim Kurulu Üyesi ve idareci olarak bulundu. Seyahat etmeyi seven Abdülkadir Şen’in yaptığı seyahatlerinden derlediği FAS ve BALKANLAR’ı anlattığı yayımlanmış 2 gezi/anı kitabı, Kurtuluş savaşı kahramanlarından Kazım Çavuş'un savaş hatıralarını yazdığı bir kitabı vardır. Sakarya merkezli yayın yapan Zafer Dergisinde ve Yeni Sakarya Gazetesinde yazıları çıkmaktadır. Halen Sakarya ili Adapazarı ilçesinde hayatını sürdürmektedir.