Connect with us

Hi, what are you looking for?

Genel

Kuşak Teorisinin İki Kuşağı

Mannheim’ın teorisi, 20. yüzyılın ilk yarısında ortaya atılmıştır ve bu dönemin tarihsel olaylarına ve deneyimlerine odaklanır. Günümüzdeki kuşak teorisi ise, 20. yüzyılın ikinci yarısından günümüze kadar olan geniş bir zaman dilimini kapsar ve bu dönemin farklı kuşaklarının özelliklerini analiz eder. Mannheim’ın teorisinde teknolojinin rolü sınırlıdır ve daha çok trajik olaylara ve sosyo-politik değişimlere odaklanılır.

Günümüzdeki kuşak teorisinde ise teknolojinin kuşakların deneyimlerini ve davranışlarını nasıl şekillendirdiği önemli bir yer tutar. Mannheim’ın teorisinde net bir kuşak sınıflandırması mevcut değildir ve daha çok “uzun süreli etkileşim” ve “konumlanma” gibi kavramlara odaklanılır. Günümüzdeki kuşak teorisinde ise X, Y, Z gibi net kuşak sınıflandırmaları ve bu kuşakların genel özelliklerine dair genellemeler yapılmaktadır.

Mannheim’ın teorisi, her kuşağın homojen bir yapıya sahip olduğunu varsayması ve tarihsel olaylara aşırı önem vermesi gibi eleştirilere maruz kalmıştır. Mannheim’ın teorisi, zaman içinde farklı sosyologlar tarafından genişletilmiş ve günümüzdeki halini almıştır.

Bu sosyologlar arasında Neil Smelser, Hans-Peter Blossfeld ve Tamara K. Hareven gibi isimler yer alır. Bu isimler, Mannheim’ın teorisini farklı tarihsel dönemlere ve toplumlara uyarlamış ve yeni kavramlar ve modeller eklemişlerdir. Karl Mannheim’ın kuşak teorisi, günümüzdeki kuşak teorisinin temelini oluşturmaktadır. Her ne kadar bazı farklılıklar ve eleştiriler olsa da, her iki teori de farklı kuşakları anlamamıza ve kuşaklar arası ilişkileri analiz etmemize yardımcı olan önemli araçlardır.

Karl Mannheim, Das Problem der Generationen (Gençlik ve Jenerasyon Sorunu) eserinde kuşakları kategorize etmek için tarihsel konumlanma ve sosyal konum gibi kavramları kullanmıştır. Mannheim, bu iki kavramı kullanarak üç ana kuşak tipi tanımlamıştır:

  1. Eşzamanlı Kuşak: Aynı tarihsel dönemde doğan ve büyüyen, ancak farklı sosyal konumlara sahip olabilen insanlardan oluşan kuşaktır.
  2. Ardışık Kuşak: Farklı tarihsel dönemlerde doğan ve büyüyen, ancak aynı sosyal konuma sahip olabilen insanlardan oluşan kuşaktır.
  3. Dikey Kuşak: Aynı tarihsel dönemde ve aynı sosyal konumda doğan ve büyüyen insanlardan oluşan kuşaktır.

Mannheim, bu üç ana kuşak tipine ek olarak, geçiş kuşağı ve melez kuşağı gibi alt tipleri de tanımlamıştır.

Geçiş kuşağı: İki farklı tarihsel dönemin kesişme noktasında doğan ve büyüyen ve bu nedenle her iki dönemin de özelliklerini taşıyan kuşaktır.

Melez kuşağı: Farklı sosyal konumlara sahip ebeveynlerden doğan ve bu nedenle farklı sosyal konumların özelliklerini taşıyan kuşaktır.

Diğer yandan Neil Howe ve William Strauss tarafından yazılan Generations: The History of America’s Future, 1584 to 2069 (Nesiller: Amerika’nın Geleceğinin Tarihi, 1584-2069) adlı kitapta, Amerikan tarihi 4 ana kuşak tipine ayrılarak kategorize edilmiştir. Her kuşağın yaklaşık 20 yıllık bir sürede doğduğu ve benzer tarihsel deneyimler yaşadığı varsayılır. Bu tarihsel deneyimler, kuşağın değerlerini, tutumlarını ve davranışlarını şekillendirir. Dört ana kuşak tipi:

  1. Yozlaşma Kuşağı (1925-1942): Bu kuşak, Büyük Buhran ve II. Dünya Savaşı’nın zorluklarını yaşamıştır. Genellikle geleneksel, vatansever ve çalışkandır.
  2. Uyanış Kuşağı (1943-1960): Bu kuşak, savaş sonrası refah döneminde büyümüştür. Genellikle idealist, iyimser ve değişime açıktır.
  3. Sivil Kuşak (1961-1981): Bu kuşak, Vietnam Savaşı ve Watergate skandalı gibi olaylarla büyümüştür. Genellikle pragmatik, bireyselci ve güvensizdir.
  4. Ateş Kuşağı (1982-2000): Bu kuşak, dijital teknolojinin gelişmesi ile birlikte büyümüştür. Genellikle girişimci, bağlantılı ve iyimserdir.

Bu teoriye göre her kuşak tipi, bir önceki kuşak tipine tepki olarak ortaya çıkar. Yozlaşma kuşağı, savaşın getirdiği zorluklara tepki olarak geleneksel değerlere sarılırken, uyanış kuşağı, bu geleneksel değerlere karşı çıkarak daha idealist ve değişime açık bir tutum sergiler. Sivil kuşak, uyanış kuşağının idealizminin ve iyimserliğinin çöküşüne tepki olarak pragmatik ve bireyselci bir tutum sergilerken, ateş kuşağı, sivil kuşağın güvensizliğine tepki olarak girişimci ve iyimser bir tutum sergiler.

Günümüzde yaygın olarak kullanılan kuşak teorisi içerisinde kullanılan sınıflandırmaya bakıldığında, beş farklı kuşak benzerlikleri açısından gruplandırıldığı söylenebilir. Bu beş başlık:

  1. Baby Boomers Kuşağı (1946-1964):
  • Savaş sonrası iyimserlik ve güven duygusu ile büyümüşlerdir.
  • Çalışkan, sadık ve otoriteye saygılı bir kuşaktır.
  • Teknolojinin gelişmesinin başlangıcını deneyimlemişlerdir.
  1. X Kuşağı (1965-1980):
  • Bağımsızlık, girişimcilik ve sorumluluk sahibi olmasıyla bilinir.
  • Teknolojinin gelişmesine şahitlik etmiş ve analog ve dijital dünyayı bir arada deneyimlemiştir.
  • Küreselleşmenin ve neoliberalizmin yükselişini yaşamışlardır.
  1. Y Kuşağı (1981-1996):
  • Teknolojinin gelişmesi ile büyümüş, internete ve dijital dünyaya hakim bir kuşaktır.
  • Yaratıcı, girişimci, özgüvenli ve değişime açık olmasıyla bilinir.
  • Sosyal medya ve mobil teknolojilerin yaygınlaşmasını deneyimlemişlerdir.
  1. Z Kuşağı (1997-2012):
  • Dijital dünyanın yerlileri olarak kabul edilirler.
  • Hızlı, pratik, görsel ve sosyal medyaya hakim bir kuşaktır.
  • Girişimci, özgüvenli, görsel ve global düşünme yeteneğine sahip olmasıyla bilinir.
  • Yapay zeka ve robot teknolojisi gibi yeni teknolojilere daha açık ve adaptiftirler.
  1. Alfa Kuşağı (2013-günümüz):
  • Yapay zeka ve robot teknolojisi ile büyümüşlerdir.
  • Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gibi kavramlar onlar için sıradan ve günlük hayatta yer almaktadır.
  • Girişimci, özgüvenli, görsel ve global düşünme yeteneğine sahip olmasıyla bilinir.
  • Yapay zeka ve robot teknolojisi gibi yeni teknolojilere daha açık ve adaptiftirler.

Bu sınıflandırma, genel bir çerçeve sunmaktadır. Her kuşakta farklı deneyimlere ve özelliklere sahip bireylerin yer aldığı unutulmamalıdır. Sınıflandırma; kuşakların ortak özellik ve deneyimlerine odaklanmaktadır.

 

Written By

1991 yılında Sakarya’da doğdu. Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Üniversite yıllarından itibaren metin yazarlığı ve blog yazarlığı yaptı. Şu an bir dergide editör olarak çalışmaktadır.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlar da ilginizi çekebilir.

Genel

Neşet Ertaş’ın “Yolcu” türküsü, hayat serüveninin sorgulandığı ve bu serüvene dair derin düşüncelerin anlatıldığı, yürek burkan bir türküdür. Türkünün her mısrası, insanın dünyadaki yolculuğuna...

Genel

TEBRİKLER SAKARYA KENT KONSEYİ, TEBRİKLER GENÇLİK MECLİSİ. Sohbetlerimizde her nasılsa yeni neslin durumunu tartışmaya açarız. Bu konuda oldukça mahir olan toplumumuz. Gençleri de hedefe...

Genel

İçerisinde bulunduğumuz mevsim gereği gündemimize giren bir meteorolojik yazı kaleme almak istedik. Ama bizim niyetimiz meteorolojiden haber vermek değil. Bu yazıyı Kar haberlerini menfi yapanlar...

Genel

Çocukluğumdan beri duyduğum “Vefalı ol” cümlesini hep merak ederdim. Ne demekti ki vefa? Aklım biraz ermeye başladığında da “Vefa”nın sevdiğine bağlı kalmak manasını taşıdığını...

Previous Next
Close
Test Caption
Test Description goes like this