Dilin ve iletişimin gücü, insanlık tarihi boyunca birçok farklı kültürde ve toplumda kabul görmüştür. Eski Mısır’da bilgeliğin ve gücün simgesi olarak kabul edilen dil, Yunanlılar arasında retorik sanatının gelişmesine yol açmıştır. Roma İmparatorluğu’nda ise hitabet sanatı siyasi ve sosyal alanda büyük önem taşımıştır.
Yine Hz. Muhammed (S.A.V)’in hitabet yeteneği ve Kur’an‘ın edebi güzelliği, İslam’ın yayılmasında ve Müslüman toplulukların oluşmasında önemli rol oynamıştır.
Rönesans döneminde ise edebiyat ve sanat eserleri dilin güzelliği ve gücü aracılığıyla insan duygularını ve fikirlerini ifade etmek için kullanılmıştır.
Modern çağda ise iletişim teknolojilerinin gelişmesi dilin kullanım alanlarını ve etkisini daha da genişletmiştir. İnternet ve sosyal medya sayesinde insanlar dünyanın her yerinden birbirleriyle iletişim kurabilir ve fikirlerini paylaşabilir hale getirmiştir.
Dilimiz, tıpkı iki yönü keskin bir hançer gibidir. Bir yandan sevgi, şefkat ve anlayışın aracı olabilirken, diğer yandan nefret, öfke ve ayrımcılığın silahına dönüşebilir. Söylenecek sözlerin bizi hangi yöne ileteceği ise aslında söylenmeyecek sözlerin tespiti ile başlar. Güçlü bir iletişimci olmak, kelimelerimizin ve davranışlarımızın etkisinin farkında olmaktır. Bir söz, bir bakış, bir jest bile karşımızdakini derinden etkileyebilir. Bu nedenle her zaman saygılı ve nazik bir dil kullanmaya özen göstermeliyiz. Kelimelerimizi silah değil, köprü kurma aracı olarak kullanmalıyız.
Etkili iletişimin temelinde dinleme yatar. Dinleme iletişimde konuşmadan daha önemlidir. İyi bir dilin olması için önce iyi bir kulağın olması gerekir. Karşımızdakini dikkatle dinlemek, onun bakış açısını anlamaya çalışmak ve kendimizi açık ve net bir şekilde ifade etmek gerekir. Bu sayede fikir alışverişinde bulunabilir, ortak bir zemin bulabilir ve birlikte çözümler üretebiliriz.
Unutmayalım ki iletişim tek yönlü bir süreç değildir. Karşımızdakinin de bizi dinlemeye ve anlamaya istekli olması gerekir. Bu nedenle sabırlı olmalı ve empati kurmaya çalışmalıyız. Farklı bakış açılarına açık olmalı ve önyargılarımızdan arınmalıyız.
Etkili iletişim sadece bireyler arasında değil, toplumlar arasında da köprüler kurabilir. Açık ve dürüst bir iletişim ile insanlar birbirlerini daha iyi anlayabilir.
Etkili bir iletişim kurmak için:
- Aktif dinlemeyi benimseyin. Karşınızdakini sadece duymak değil, anlamak için çaba gösterin.
- Empati kurmaya çalışın. Kendinizi karşınızdakinin yerine koyun ve duygularını anlamaya çalışın.
- Açık ve net bir şekilde iletişim kurun. Ne söylemek istediğinizi açıkça ifade edin ve kafa karıştırıcı kelimelerden kaçının.
- Saygılı ve nazik bir dil kullanın. Karşınızdaki kişiye ve fikirlerine saygı gösterin.
- Farklı bakış açılarına açık olun. Kendi bakış açınızı tek doğru olarak kabul etmeyin.
- Önyargılarınızı fark edin. Bu önyargıların iletişiminizi nasıl etkileyebileceğini göz önünde bulundurun.
- Kendinizi geliştirmeye devam edin. İletişim becerilerinizi geliştirmek için bol bol kitap okuyun, faydalı olabileceğine inandığınız kurslara katılın.
Sonuç olarak, iletişim gücünü sorumlu bir şekilde kullanmak hem bireysel hem de toplumsal açıdan büyük önem taşır. Güçlü bir iletişimci olmak, zayıfları ezmek yerine onları anlamak ve onlarla köprüler kurmak için bir fırsattır.
1977 yılında Kastamonu’da dünyaya geldi. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden ve Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünden mezun oldu. Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslami Bilimler Anabilim Dalı Kelam Bölümünde Yüksek Lisans yaptı. 2002 yılından beri reklamcılık sektörünün içerisinde yer aldı. Grafik tasarım üzerine uzmanlaştı. Sakarya Üniversitesi’nde Grafik Tasarım, Fotoğrafçılık, Medya Planlama ve Mesleki Bilgisayar Uygulamaları dersleri verdi. Profesyonel anlamda stok fotoğrafçılıkla uğraşmaktadır. Halen bir reklam ajansında grafik tasarım üzerine çalışmaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır.
