Connect with us

Hi, what are you looking for?

Genel

Tahammülsüz Zümre

Kendinden olmayan kendi gibi düşünmeyen ne kadar insan varsa dışlayan ve suçlayan bir anlayış her geçen gün daha da azgınlaşarak saldırılarına devam ediyor. Siyasetin bu insanlık dışı tavrını sağduyulu hiçbir vatandaşımızın kabul edeceğine inanmıyorum.

Ülkemizin son aylarda girdiği seçim atmosferinde karşıt görüşlerin nasıl birbirilerine ağır sözler sarf ettiğini görüyoruz. Kurulan ittifakların içerisinde omuz omuza siyaset yaptığı bu seçimlerde, bir ittifak üyesinin yaptığı farklı bir açıklama ittifak üyelerince kabul edilmeyerek hemen susturulur hale geldi.

Hatırlayalım, kısa bir süre önce aday belirleme safhasından bir masa etrafında oturan ortaklar birbirilerine iltifatlar yağdırıyordu. Bu masa etrafında toparlanan siyasilerle görüş birliği içindeki basın ise her bir parti lideri için güzellemeler yapıyordu. Fakat tam aday belirleme sırasında farklı bir düşünce içerisinde olan bir parti lideri masadan kalktı. O ana kadar görüş ve fikir birliği içerisinde olan, birbirlerine güzellemeler yapan basın ve yandaşlar sosyal medya üzerinden inanılmaz bir linç kampanyası başlattı. Öyle bir linçti ki bu o lider masaya tekrar dönene kadar bir kasırga gibi devam etti. Fakat ne zaman masaya tekrar oturuldu bütün linç kampanyaları tekrar eskisi gibi güzellemelere döndü. Seçimlerde aday olan ve ikinci tura kalamayan bir adayın taraf belirtene kadar tutumları ile açıklama sonrasındaki tutumları birbirine taban tabana zıt tutumlardır. Yani sizden taraf olursa övgü, farklı düşünürse yergi. İkinci tura kalamayan adayın açıklamasının hemen ardından koca koca gazetelerde yazan sözde demokrat yazarlar, TV kanallarında program yapan ismi büyük haberciler sosyal medya aracılığıyla hissiyatlarını sosyal mecralarda paylaştılar. Bunlar bir yere kadar biliniyordu. Ancak Koç üniversitesi akademisyeni Kemal Büyükyüksel, AK Partilileri tehdit ederek, “Bırakın anlaşanı, bu iktidara göz kırpanı bile tarumar edeceğiz bundan sonra diyalog günleri bitiyor. Hak ettiğiniz muameleyi göreceksiniz” diyerek tehditler savurdu. Önceki dönem Chp il başkanı bir basın açıklamasında şöyle demişti “Alışacaksınız beyler, bayanlar alışacaksınız.”

Bu ne hazımsızlık, bu ne kin, siz kendinizi hangi Kaf dağının zirvesinde görüyorsunuz. Size bu tepeden bakma hürriyetini kim veriyor.

Sözde demokratların bu davranış şekli tabi ki tasvip edilebilir sağlıklı bir davranış değil. Farklı görüş içinde olanı tabii ki eleştirebilirsin, ama hakaretlerle, ağır ithamlarla toplum nezdinde küçük düşürecek sözler sarf edemezsin. Sonra kendisini demokrat sayanlar kendinizi tam özgürlükçü görenler, esas siz farklı görüşleri olan insanları desteklemeniz gerekmez mi? Nerde kaldı fikir hürriyeti? Sizin demokratlığınız ancak sizin gibi düşünüldüğünde var. Bu zihniyet bir parça farklı düşünce ortaya koyanları parçalamayı hatta yok etmeyi mubah gören, Saygı duymak yerine sindiren ve linç kültürü gelişmiş bir yapıdır. Ama artık saygı duymayı da öğrenecekler.

Bu ülkenin sağduyulu insanı size zorla saygı duymayı öğretecek. Öğreneceksiniz.

Türkler tarih boyunca birçok farklı değeri ve inancı içinde barındırmadık mı? Bu çeşitlilik, toplumun zenginleşmesine ve farklı bakış açılarının gelişmesine katkıda bulunmadı mı?

Tahammülsüz zümre, karşıt görüşlerin ortaya çıkmasıyla birlikte hoşgörü yerine linç kültürünü ortaya çıkartıyor. Ya saygı duyacaksınız ya da demokratlığınıza leke düşüren linç kültürü üzerinize öyle bir yapışacak ki tarih sizi yaptığınız Linçlerle hatırlayacak.

Hoşgörüden uzaklaşan siz sözde demokratlar, karşınızdakilerle empati yapamaz oldunuz. Zihin heybelerinizi farklı düşüncelere tahammülsüzlük gibi negatif özelliklerle doldunuz.

Oysa Türkiye’nin kaos’a, kargaşaya değil hoşgörü iklimine ihtiyacı var.

Written By

1971 yılında Sakarya’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Adapazarı’nda tamamladı. Halkla ilişkiler ve medya mezunu olan Abdülkadir Şen evli ve 2 çocuk babasıdır. 1999 depremi sonrası Beton Santrali Müdürü olarak 7 yıl görev yaptı. 2007 yılında Sakarya Kültür ve Sosyal Yardım Vakfı ( SAKVA)'nda Yönetim Kurulu Üyesi ve idareci olarak bulundu. Seyahat etmeyi seven Abdülkadir Şen’in yaptığı seyahatlerinden derlediği FAS ve BALKANLAR’ı anlattığı yayımlanmış 2 gezi/anı kitabı, Kurtuluş savaşı kahramanlarından Kazım Çavuş'un savaş hatıralarını yazdığı bir kitabı vardır. Sakarya merkezli yayın yapan Zafer Dergisinde ve Yeni Sakarya Gazetesinde yazıları çıkmaktadır. Halen Sakarya ili Adapazarı ilçesinde hayatını sürdürmektedir.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlar da ilginizi çekebilir.

Genel

Neşet Ertaş’ın “Yolcu” türküsü, hayat serüveninin sorgulandığı ve bu serüvene dair derin düşüncelerin anlatıldığı, yürek burkan bir türküdür. Türkünün her mısrası, insanın dünyadaki yolculuğuna...

Genel

TEBRİKLER SAKARYA KENT KONSEYİ, TEBRİKLER GENÇLİK MECLİSİ. Sohbetlerimizde her nasılsa yeni neslin durumunu tartışmaya açarız. Bu konuda oldukça mahir olan toplumumuz. Gençleri de hedefe...

Genel

İçerisinde bulunduğumuz mevsim gereği gündemimize giren bir meteorolojik yazı kaleme almak istedik. Ama bizim niyetimiz meteorolojiden haber vermek değil. Bu yazıyı Kar haberlerini menfi yapanlar...

Genel

Çocukluğumdan beri duyduğum “Vefalı ol” cümlesini hep merak ederdim. Ne demekti ki vefa? Aklım biraz ermeye başladığında da “Vefa”nın sevdiğine bağlı kalmak manasını taşıdığını...

Previous Next
Close
Test Caption
Test Description goes like this