Connect with us

Hi, what are you looking for?

Genel

TV Dizileri, Programlar ve Olumsuz Etkileri

Her birimiz televizyon, bilgisayar ve cep telefonları karşısında ekranda bize gösterilenlerin mahkûmu olmaya başladık. Başta sosyal medya olmak üzere, televizyonda yayınlanan diziler ve önümüze çıkartılan programlarla her geçen gün kendi benliğimizi, özümüzü kaybetmeye hızla devam ediyoruz. Üzülerek ve herhangi bir tedbir almadan hızla aile çürümesine şahit oluyoruz. Bu dijital bağımlılık bizlerde benlik kaybına yol açıyor.

Gün boyu televizyonlarda inanç ve kültürümüze zarar veren, zihin dünyamızı parçalayan programlar yayınlarına devam ederken, akşamları seyrettiğimiz televizyon dizileri bizleri daha da perişan ediyor. Zararlı içeriklerin yaygınlaşmasına sessiz kalıyoruz. Seyrettiğimiz dizilerin neredeyse tamamında şiddet, kavga, silah, mafya ve aldatma temaları işleniyor. Çekilen dizilerde sokak ortasında insanların öldürülmesi normalleştiriliyor.

Hangi sokakta o kadar silahlı adam görülebilir ki? Bu televizyon dizilerini yurt dışında seyredenler herhalde Türkiye’yi eski kovboy filmlerindeki Teksas gibi düşünüyorlar. Her dizimizde mafya vari silahlı, kanun tanımaz insanlar boy gösteriyor. Adaletsizliğin cirit attığı sahneler zihnimizi bulandırmaya devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde önüme düşen bir videoda Rus bir sosyolog, Türk dizilerinin seyredilmemesi gerektiği yönünde uyarılarda bulunarak “İnsan ne izlerse onu düşünür, onu yaşamaya ve yapmaya gayret eder. Dolayısıyla Türk dizileri insanı şiddete, aldatmaya, dedikoduya, entrikaya ve sahtekarlığa yönlendiriyor, sakın seyretmeyin” diyor.

Mafyavari dizilerde “herkesin belinde silah”, “arabasında silah”, “mermiler ile gösterilmesi sık kafasına” gibi ifadelerde bulunması gençler arasında normal kabul edilmeye başladı. Gençlerdeki bu kabul yayılmaya ve akran zorbalığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Gençlerin zihinlerinde farklı bir çürümenin başladığını bize göstermekte.

Gündüz kuşağı programları ise ayrı bir Türkiye’yi anlatıyor. Ülkede yaşanan ne kadar gayri ahlaki nadirattan olay varsa bulunup itinayla işleniyor. Öyle ki bu programlar ülkenin tamamen ahlaksızlığa sürüklenmesi adına özendirici yayınlar yapıyor. Yeni neslin aklını çelen, aileyi karalayıp gayrimeşruluğu öne çıkaran programlar bir an evvel sona erdirilmeli.

RTÜK ancak bizlerin tepki vermesi ile harekete geçiyor ve programlara müdahil olamıyor. Üstelik içimizdeki kültür ve tarih inkarcıları, bu tür dizilere engel olunması durumunu özgürlüğe müdahale olarak değerlendiriyor.

Bir üniversite öğrencisi Ürdün’de yaşadığı bir anıyı şöyle paylaşıyor:

“Ben Türküm” dedim. Adam bana “Müslüman mısın?” diye sordu. Şaşırdım. Adam dedi ki: “Türk dizilerinde imam, cami ya da İslam’a ait bir unsur görmüyorum. O yüzden oranın artık çoğunun farklı dinlere ait olduğunu düşünüyorum.

Dizilerimizde gerçek Türk insanının misafirperverliğini, merhametini, yardımseverliğini, cesurluğunu anlatamıyoruz. Ütopik seküler bir Türkiye anlayışını dünyaya pazarlıyoruz.

İnsanlığın istikbali için aileyi korumamız ve güçlendirmemiz gerekmektedir.

Bunca yapımcı, kapitalist düşünceyle düzen bozucu yayınlar yaparken, sağduyulu yapımcıları Aile kurumunun önemine vurgu yapan etkili diziler ve programlar yapmaya davet ediyorum.

Written By

1971 yılında Sakarya’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Adapazarı’nda tamamladı. Halkla ilişkiler ve medya mezunu olan Abdülkadir Şen evli ve 2 çocuk babasıdır. 1999 depremi sonrası Beton Santrali Müdürü olarak 7 yıl görev yaptı. 2007 yılında Sakarya Kültür ve Sosyal Yardım Vakfı ( SAKVA)'nda Yönetim Kurulu Üyesi ve idareci olarak bulundu. Seyahat etmeyi seven Abdülkadir Şen’in yaptığı seyahatlerinden derlediği FAS ve BALKANLAR’ı anlattığı yayımlanmış 2 gezi/anı kitabı, Kurtuluş savaşı kahramanlarından Kazım Çavuş'un savaş hatıralarını yazdığı bir kitabı vardır. Sakarya merkezli yayın yapan Zafer Dergisinde ve Yeni Sakarya Gazetesinde yazıları çıkmaktadır. Halen Sakarya ili Adapazarı ilçesinde hayatını sürdürmektedir.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlar da ilginizi çekebilir.

Genel

Neşet Ertaş’ın “Yolcu” türküsü, hayat serüveninin sorgulandığı ve bu serüvene dair derin düşüncelerin anlatıldığı, yürek burkan bir türküdür. Türkünün her mısrası, insanın dünyadaki yolculuğuna...

Genel

TEBRİKLER SAKARYA KENT KONSEYİ, TEBRİKLER GENÇLİK MECLİSİ. Sohbetlerimizde her nasılsa yeni neslin durumunu tartışmaya açarız. Bu konuda oldukça mahir olan toplumumuz. Gençleri de hedefe...

Genel

İçerisinde bulunduğumuz mevsim gereği gündemimize giren bir meteorolojik yazı kaleme almak istedik. Ama bizim niyetimiz meteorolojiden haber vermek değil. Bu yazıyı Kar haberlerini menfi yapanlar...

Genel

Çocukluğumdan beri duyduğum “Vefalı ol” cümlesini hep merak ederdim. Ne demekti ki vefa? Aklım biraz ermeye başladığında da “Vefa”nın sevdiğine bağlı kalmak manasını taşıdığını...

Previous Next
Close
Test Caption
Test Description goes like this