Kâfirler istemese bile Allah nurunu tamamlayacaktır.
Ben kendime soruyorum kardeşlik aynı kandan olunca mı kardeşlik acaba? Yine kendim cevap veriyorum tabi ki hayır. Ama bizler onlar için ne kadar mücadele ediyoruz. Onlar orada Zulümle savaşırken, bizler burada alıp verdiğimiz nefesi bile düşünmemiz lazım.
Herhalde Gazze’de zulüm altında olan Filistinli kardeşlerimizden bahsettiğimi söylememe gerek yok.
Kardeşlerimiz orada bir Kuru Ekmeğe muhtaçken Bizler burada Önümüze gelen nimetlerin kıymetini bilmiyoruz.
Hani Mümin müminin aynasıydı yani kardeşiydi.
İslam coğrafyasının hangi köşesini ele alıp baksan kan ve gözyaşından başka bir şey yok.
“Mümin mümine karşı, parçaları birbirini bağlayıp tahkim eden bina gibidir, buyurdu ve (bu bağlılığı göstermek için Resul-i Ekrem) parmaklarını birbirinin arasına geçirip kenetledi.” (Buhari, Salat 88, Müslim, Birr 65)
Hani bir binayı oluşturan tuğlaların bir araya gelerek ortaya koyduğu eser var ya.
Hani O eser misali müminlerde bir bütün olarak kardeş olacaktık. Ne yazık ki bugüne baktığımızda bu hadisin esamesi bile okunmuyor. Maalesef ümmet olarak delik deşik, paramparçayız adeta. Ne oldu ki bize bu kadar vicdansız gaddar olup kardeşlerimize sahip çıkmaz olduk.
Örneğin bedenimizin herhangi bir yerinde en ufak bir ağrı ya da sızı olduğunda “Ey midem, ey kalbim, ey başım sen ağrırsan ağır ben yatıp uyuyacağım” diyebiliyor muyuz? İşte bunu söyleyemediğimiz gibi üzerimize düşen kardeşlik hukuku ve insanlık vicdani gereği 80 yıldır İsrail’in zulmüne maruz kalan Filistinli kardeşlerimizin içler acısı durumuna tepki vermeliyiz. Bu zulüm göz önünde devam ederken bir Müslüman olarak seyirci kalamayız kalmamalıyız. Hiç değilse onlar için dua ederek maddi manevi her konuda destek olmalıyız.
“Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız.” Hücurat suresi ayet 10 Bu ayetten anlaşıldığı üzere Müslümanlar bir bütündür parçalanamaz yekvücuttur.
Müslümanlar olarak gerçek anlamda bir araya gelip birlik olma şuuruna ermediğimiz müddetçe zulüm yüklü zalimlerin üzerimize sürdüğü kara bulutlar dağılmayacaktır. Allah Teâla şöyle buyuruyor “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ki bölünmeyin parçalanmayın Allah’ın size verdiği nimetleri hatırlayın” Al-i İmran suresi 103
Vicdanlarımızın sesini dinleyip hür ve birlik olmamız lazım. Fiziki olarak cephede onlarla birlikte saf tutamıyorsak bile İsrail’e ait her boykot ürününü almadan düşmana zarar vermeliyiz. Bunun için elimizden gelen mücadeleyi sonuna kadar göstermeliyiz.
Ahiret inancı olan bizler hesap gününde O kardeşlerimizin eli bizim iki yakamızda olurda bize hesap sorarlar endişesi taşımalıyız. Ben soruyorum kendime ve korkuyorum. Lütfen siz de kendinize sorun ve hesap gününden korkun.
Kardeşlerimiz “Bizler Ateş altındayken sizler yediniz içtiniz yattınız rahatınıza baktınız” derseler buna nasıl cevap vereceğiz
1985 yılında Çorum Osmancık doğumludur. Babasının işi gereği 8 yaşına kadar Kastamonu da yaşamıştır. Doğuştan tamamen görme engelli olarak dünyaya gelmiştir. Altı yaşında iki gözünden ameliyat olduktan sonra %15 görmeye başlamıştır. İlkokulu Kilyos Veysel Vardar görme okulunda, Ortaokulu Türkan Sabancı görme okulunda tamamlamıştır. Liseyi Erenköy kız lisesinde tamamlayan TERZİ, Halen Açık Öğretim Fakültesi Büro Yönetimi bölümünde okumaktadır. Türkiye Görme Engelliler Derneğinde 2006-2023 yıllarında sosyal faaliyetlere destek olmuştur. Türkiye’de yeni başlayan goalball görme engelli sporunu Sakarya54 spor kulübünde kadın takımında lisanslı olarak spor yapmaya devam etmektedir. Altı Nokta Körler Derneği Sakarya şube başkan yardımcılığı yapmaktadır.