Gün geçmiyor ki evimizde kullandığımız elektrikli cihazlarla ilgili “şu 3 cihazı prizde bırakmayın.”, “size %50 enerji tasarrufu sağlayacak fikirler veriyoruz.” veya “sadece bu sebeple ülkemizin enerji sarfiyatı %7 fazla oluyor.” diye haberler duymayalım.
Hele enerji elektriğe zam geldiğinde bu tür haberlerin sayısı ne yazık ki artıyor. Doğal olarak konu ile ilgilenen bizlere bu haberlerin doğruluğu hususunda muhtelif sorular geliyor.
Birçoğunuzun bildiği gibi evde kullandığımız elektrikli cihazların bir kısmı elektronik devrelere sahip ve normal şartlar altında 7/24 prize takılı ve aktif kullanmadığımız zamanlarda dahi stand by dediğimiz bekleme modunda kalıyorlar. Stand by modundaki kullanımların çok fazla enerji sarfiyatı yaptığı iddiaları kesinlikle ve kesinlikle yanlış.Mikroamperler seviyesinde akım çekilen bu kullanım modunda asla evde tükettiğimiz enerjinin binde birini dahi harcamıyoruz.
Hatta bu tür cihazların stand by modunda bekletilmesi üretici firmalar tarafından tavsiye ediliyor. Bunun sebebi de şu: Elektronik bir cihazın fişini prize soktuğumuzda zaman zaman oluşan arklanma veya temassızlık sonucu cihazın çalışma geriliminden farklı bir akım geçmesine sebebiyet verilebiliyor ve bu durum cihazı arızalandırabiliyor. Aslında bunun önüne geçmek için bu cihazlar kullanılmasa dahi stand by modunda bekletiliyor.
Kendi şahsi tecrübemi ifade edeyim; bir tanıdığımın evinde arızalı bir elektrik prizinin değiştirilmesi sonucunda kombi fişini yeni prize takma hususunda hamle yaptığımda prizin fişin gireceği yuvalarındaki sıkılık sebebiyle bir hamlede takamadım, 4-5 kez işlemi tekrar edip fişi prize taktığımda kombinin elektronik kartının arıza verdiğini gördüm. Bu tecrübe ile beraber şunu da ifade etmeliyim ki elektronik devreleri olan cihazlarımızı prize takarken tek hamlede takmaya özen göstermeliyiz.
Bunun dışında evimizden belli bir süreliğine mesela bir haftalığına 15 günlüğüne uzak kalacağımız dönemlerde stand by konumundaki elektronik cihazlarımızın fişlerini prizlerden çıkarabiliriz, bunu da şunun için tavsiye ediyoruz: evde bulunmadığınız dönemlerde olası gerilim değişimlerinde cihazlarınız olumsuz etkilenmesin. Tabii evde bulunduğunuz dönemlerde de bu risk mevcut, bilhassa bu tür gerilim değişimlerine muhatap olabilecek bölgelerdeki konutlarda oturanlar maddi değeri yüksek olan elektronik cihazlarını bir regülatör vasıtasıyla korumaya alabilirler.Pratik hayatta bilhassa kombilere özel regülatörlerin kullanılıyor olmasını gözlemliyorum. Regülatörlerin yaptığı ana vazife ise, gerilim yükselmelerinde cihazın normalden yüksek gerileme muhatap olmalarını basit bir diyot vasıtasıyla engellemeleridir.
Bu arada bir tavsiye de televizyonlarımızın, bilhassa çatıda olan antenlerinin gök gürültülü yağışlı olan yani yıldırım düşmesi ihtimali olan günlerde anten kablolarının ucunu televizyonunuzdan veya harici uydu alıcı cihazınızdan çıkartılmasını da tavsiye edelim.
Gerçekten enerji tasarrufu yapmak istiyorsak evimizde en fazla enerji tüketimi yapan dondurucu ve buzdolaplarını kullanımına önem verelim. Bu cihazların kapaklarının uzun süre açık bırakılarak kullanılması veya eskimiş lastikleri olmasına rağmen lastiklerin değiştirilmeden kullanmaya devam ediliyor olması enerji sarfiyatımızı ciddi anlamda arttırmaktadır.
Her şey gönlünüzce olsun.
1969 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlk ve orta öğretimini Adapazarı’nda, Lise eğitimini Sakarya 1. Endüstri Meslek Lisesinde (Elektrik Bölümü) tamamladı. Lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünde tamamladı. İlk Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Yüksek Mühendis” unvanını alarak, ikinci Yüksek Lisans eğitimini ise Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İşletme bölümünde “İşletme Bilim Uzmanı” unvanını alarak tamamladı. Askerliğini kısa dönem olarak Ankara’da ve Manisa’da yaptı. Çalışma hayatına 1991 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda başladı, Sivas, Tekirdağ ve Sakarya illerinde Teknik Öğretmen ve Yönetici olarak vazife yaptı. 2004-2007 yılları arasında Adapazarı Merkez Belediyesi’nde Teknik İşler Başkan Yardımcısı, 2007-2014 yılları arasında Sakarya Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Yardımcısı ve 2021-2022 yılları arasında Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev aldı. Halen Elektrik Makine ve Malzeme İkmal Daire Başkanı olarak vazife yapmaktadır ve bu daire sorumluluğunda kuruma ait 6 HES ve 1 GES işletmeciliği yapılmaktadır. 2017-2024 yılları arasında Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Sakarya Şube Başkanlığı’nı yürütmesinin yanında yerel ve ulusal ölçekli derneklerde muhtelif görevlerde bulunmuştur. 2015 yılından bu yana “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı" da yapmaktadır. Telekomünikasyon alanında Cem SERTEL ile birlikte kaleme aldığı “Haberleşme Tekniği-1” kitabı halen lise ve üniversitelerde okutulmaktadır. Evli ve 3 çocuk babasıdır.
