Son kaynak tedarik tüketim limitlerinin değiştirilmesinde, (teknik tabirini toplum olarak tam bilmesek de) Gelir Temelli Destek Mekanizması (GTDM) olduğunu biliyoruz. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) bu tür desteklerin enerji tasarrufu üzerinde gerçekten etkili olduğunu, tüketicilerin enerjisi tüketiminde tasarrufu hususunda teşvik ettiğini ifade ediyor.
Yani aslında ana amaç bu olmasa da nihai olarak devlet enerji tasarrufu elde ediyor. Peki, ana amaç hâsıl oluyor mu?
*
Gelir Temelli Destek Mekanizması, sınırlı olan kamu kaynaklarını en etkin şekilde kullanılmasını ve sosyal adalet kapsamında dağıtımını ve gerek enerji gerek ekonomik anlamda verimliliği hedefler. Yani bu üçlüyü bir araya getirir.
Aslında Gelir Temelli Destek Mekanizması, farklı gelir düzeyindeki vatandaşlarına farklı miktarlarda veya oranlarda destekler sunmalıdır.
Daha önce yapıldığı gibi genel sübvansiyon yani herhangi bir ayrım olmaksızın bazı kamu kaynaklarını tüm vatandaşlara eşit şekilde indirimli kullandırmak, kesinlikle kaynakların yanlış yönlendirilmesi veya heba edilmesi anlamına geliyor ve gerçekten düşük gelire sahip olan vatandaşların desteklenemediği anlamına geliyor.
Gelir Temelli Destek Mekanizması, esasen bu sorunun çözümüne odaklanmalıdır.
*
Bu mekanizmanın sağlıklı işlemesi; ekonomi, enerji yönetimi ve davranış bilimleri gibi alanlardaki araştırmalarla desteklenmesi ile mümkündür.
Marjinal fayda teorisine göre eğer herhangi bir mal veya hizmetinin tüketim miktarı artarsa, tüketicinin faydası da artacaktır veya aksini ifade edersek bir malın tüketim miktarı azalırsa tüketicinin faydası da azalacaktır. Bu neoklasik ekonomi kuramının baş varsayımlarından biridir.
Bu teoriye göre düşük gelir grubundaki vatandaşların enerji tüketimleri arttıkça yaşam kalitesinde anlamlı bir değişiklik iyileşme sağlanır, benzer bir destek yüksek gelir gruplarında aynı anlamda yaşam kalitesini arttırmaz.
Bu mekanizmanın etkin ve devamlı uygulanabilmesi için bazı adımlara da ihtiyaç vardır; bunlar, genel ihtiyaçların analizi, şeffaf denetim mekanizması, esnek destek planları organizasyonu ve dataların entegre edilmesi olarak söyleyebiliriz. Bu adımlar da detaylı bir şekilde izah edilebilir, ancak köşemizin boyutu nedeniyle bu adımlara kısaca değineceğim.
Bu mekanizmanın uygulanabilmesi için devletin ekonomi birimleri, sosyal güvenlik teşkilatı, enerji dağıtım şirketleri hep birlikte gerekirse yapay zekâ teknolojileri kullanarak hane halklarının nasıl ve ne miktarda enerji desteğine ihtiyacı olduğunu tespit etmelidir. Coğrafi ve iklimsel koşullar bölgesel farklılıklar gözetilmelidir. Gerektiğinde mevsimsel düzenlemeler yapılabilir. Sadece hane halkının geliri değil hani halkının büyüklüğü de bir veri olarak değerlendirilmelidir. Ve tüm bu adımlar şeffaf bir platformda ve bilimsel serbestiyet ile buluşmalıdır.
Yazımı yine yazı içindeki bir soruyla sonlandırıyorum.
Yapılan SKTT limitleri değişikliği ile gerçekten ana amaç hâsıl oluyor mu?
1969 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlk ve orta öğretimini Adapazarı’nda, Lise eğitimini Sakarya 1. Endüstri Meslek Lisesinde (Elektrik Bölümü) tamamladı. Lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünde tamamladı. İlk Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Yüksek Mühendis” unvanını alarak, ikinci Yüksek Lisans eğitimini ise Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İşletme bölümünde “İşletme Bilim Uzmanı” unvanını alarak tamamladı. Askerliğini kısa dönem olarak Ankara’da ve Manisa’da yaptı. Çalışma hayatına 1991 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda başladı, Sivas, Tekirdağ ve Sakarya illerinde Teknik Öğretmen ve Yönetici olarak vazife yaptı. 2004-2007 yılları arasında Adapazarı Merkez Belediyesi’nde Teknik İşler Başkan Yardımcısı, 2007-2014 yılları arasında Sakarya Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Yardımcısı ve 2021-2022 yılları arasında Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev aldı. Halen Elektrik Makine ve Malzeme İkmal Daire Başkanı olarak vazife yapmaktadır ve bu daire sorumluluğunda kuruma ait 6 HES ve 1 GES işletmeciliği yapılmaktadır. 2017-2024 yılları arasında Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Sakarya Şube Başkanlığı’nı yürütmesinin yanında yerel ve ulusal ölçekli derneklerde muhtelif görevlerde bulunmuştur. 2015 yılından bu yana “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı" da yapmaktadır. Telekomünikasyon alanında Cem SERTEL ile birlikte kaleme aldığı “Haberleşme Tekniği-1” kitabı halen lise ve üniversitelerde okutulmaktadır. Evli ve 3 çocuk babasıdır.