Connect with us

Hi, what are you looking for?

Genel

28 Şubat Post Modern Darbesini Kınıyoruz!

28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulunda alınan kararlarla, hükümet düşürülmüş ve milletin iradesine ipotek koyulmaya çalışılmıştır. O gün var gücümüzle darbeye nasıl direndiysek, aradan 25 yıl geçtikten sonra da bu zihniyetin hala yaşadığını biliyor ve her tür darbenin karşısında olduğumuzu deklare ediyoruz.

28 Şubat darbesini unutmamak ve genç kuşaklara da unutturmamak için her zaman çaba göstermeye devam edeceğiz.

28 Şubat, kendisini halkın, milletin, ülke menfaatlerinin üstünde gören statükocuların kendi talepleri ve istekleri doğrultusunda yönetimi ve toplumu şekillendirme çabaları olarak ortaya çıktı.

Bu kalkışma; kökünü inancımızdan, kültür ve medeniyetimizden aldığımız toplum kodlarımız ile oynayarak yeni bir toplum, yeni bir birey, yeni bir kimlik inşa etmenin de bir çabasıydı.

Biz gizli ve açık olarak uygulanan bu planın farkında olarak karşısında durduk, dinimizi, inancımızı, kimliğimizi muhafaza ederek yaşamaya, toplum düzenimizi korumaya gayret ettik.

Bu çaba aslında bugünün veya dünün çabası değil. Kendisini toplumun üstünde, ülkenin asıl sahibi olarak gören üsttenci, elit ve batı kaynaklarından beslenen bu anlayış; Tanzimat’tan beri hep bu ülkede eşik bekçiliği yaptı.

İttihat ve Terakki ile başlayan, 31 Mart olaylarıyla devam eden ardından cumhuriyet döneminde gelişen başarıya ulaşmış ve ulaşmamış tüm darbeler bu çabanın bir ürünüydü.

Maalesef 27 Mayıs darbesiyle devam eden bu kötü gelenek, arkasından 28 Şubatları, 15 Temmuzları getirdi.
28 Şubat’tan 25 yıl sonra şu soruyu sormak ve hafızları tazelemek istiyoruz.

28 Şubat post modern darbesi kime veya kimlere karşı yapılmıştı?

Milli, manevi değerlerine bağlı, inançları ile toplumda yaşamak, eğitim almak, iş hayatında var olmak isteyen, bir vatandaşlık görevi olarak sandık başına gidip oy kullanarak iktidara getirdiği hükümet tarafından yönetilmek isteyen insanımıza karşı yapılmıştı.

Bu kitlenin içinde, İmam Hatip Liselerinde okuyan gençlerimiz, başörtüsü ile üniversitelerde eğitim almak isteyen ve iş hayatına devam etmek isteyen kardeşlerimiz de vardı. Gençlerimiz, o gün imam hatip ortaokullarının kapatılması ve liselerde katsayı uygulaması ile en temel haklardan biri olan eğitim hakkından mahrum oldular. Derslerine girmeye çalışırken, okullarının önünde eylem yaparken, polis zoruyla gözaltına alındılar, çatılardaki keskin nişancı tehdidine maruz kaldılar.

Henüz 13-14 yaşındaki kız çocukları polis otobüslerine doldurularak şehirlerin en ücra köşelerine götürülüp bırakıldı.

Genç kardeşlerimiz ise üniversitelerde başörtülü olarak okuyamadı, iş hayatına kamuda veya özel sektörde başörtülü olarak devam edemedi.

Kamusal alan, hizmet alan-hizmet veren gibi sahte ve sonradan üretilmiş kavramlarla insanların iş hayatlarına son verildi, aile hayatları dağıldı.

Öyle ki, hastanelerde tedavi olabilmek bile bir sorun haline geldi. Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla da namaz kılan, eşi veya ailesinde bir yakını başörtülü olan tüm ordu mensupları görevlerinden el çektirilip özlük hakları ellerinden alındı.

Bugün dile getirildiğinde kulağa bir filmin senaryosu gibi gelen bu gelişmeler, o dönemde yüzbinleri, milyonları etkiledi. Toplumsal barış, huzur ve refah bozuldu. İyiye giden ekonomi, hem hükümete darbe yapılması, hem bankaların içinin boşaltılması hem de toplumsal barışın bozulmasıyla tepetaklak oldu. Yaşananların faturasını ise her zaman olduğu gibi yine gerilim ve kaos ortamıyla, ekonomik yansımalarıyla millet ödedi.

28 Şubat’ı, o gün yaşanan kıyımları, haksızlıkları unutmadık, unutturmayacağız. Genç kuşaklarımız ülkenin yakın tarihini bilsinler, ibret alsınlar ve bu karanlık planlara karşı her an uyanık olsunlar diye elimizden geleni yapacağız.
Bugün yüksek sesle haykırıyoruz; yüksek puanla üniversiteyi kazandığı halde başörtüsü taktığı için okuma hakkını elimizden alanlara hakkımızı helal etmiyoruz!

Konusunda ehliyetli olmasına rağmen sadece sakalı var diye işsiz bırakılanlara sebep olanlara hakkımızı helal etmiyoruz.

İmam Hatiplilere, Diyanet’e ve dindar kesime yıllarca kin kusanlara hakkımızı helal etmiyoruz.

Katsayı uygulaması ile zulm edenlere, üniversite okuma hakkımızı elimizden alanlara hakkımızı helal etmiyoruz.

İHL’lerin,ortakesimlebağınıkoparmakiçin 8+4 gibi saçma sapan bir modeli uygulayarak İmam Hatiplerin önünü kapatanlara hakkımızı helal etmiyoruz.

Sırf dini vecibelerini yerine getirdikleri için binlerce mütedeyyin TSK mensubunu ve kamu çalışanını fişleyerek ihraç ettiren anlayışa hakkımızı helal etmiyoruz.

On binlerce aileyi işsiz ve aşsız bırakan anlayışa hakkımızı helal etmiyoruz

Bu anlayışla Dünya’da helalleşmemiz mümkün değildir, hesaplaşma hak divanında olacak ve zalimler hak ettiğini bulacaktır.

Biz, ülkemize, milletimize, gençlerimizin ferasetine ve yarınların güçlü Türkiye’sine güveniyoruz.

Written By

1976 Sakarya doğumludur. 1996-1997 Yılın’da Adapazarı İmam Hatip Lisesinden Mezun olmuştur. Sosyoloji ve İktisat okumuştur. Yayıncılık hayatına 1996 yılında Radyo Hilal’de başlamış 2002 ve 2013 yılları arasında Radyo Eylül Yönetim Kurulu başkanlığı yapmıştır. 2004-2006 yılları arasında genç MÜSİAD Sakarya Şubesi kurucu başkanlığını yapmış 2004 yılında Sakarya Radyo, Televizyon ve İnternet Yayıncılığı Derneği (RATED) Başkan Yardımcısı, 2012 yılında Sakarya Radyo, Televizyon ve İnternet Yayıncılığı Derneği (RATED) Başkanı oldu. 2007 ve 2015 Yılları arasında Kanal54 TV’de “Kent Gündemi” adında siyasi kültürel açık oturum programı hazırladı ve sundu. Yenihaber Gazetesi’nde Spor, Yeni Ada ve Bizim Sakarya gazetelerinde siyasi, Yeni Sakarya Gazetesi’nde haftalık yazılar yazdı. Yayımlanmış “Bir Dava Adamı Mustafa KARABULUT” “Şüheda’nın İzinde Şehit Kaymakam Muhammet Fatih SAFİTÜRK” ve “ Kuran-ın İzin’de Hafız Asker Mehmet EREN” kitapları vardır. Halen Sakarya Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeliğini Sakarya Eğitime Destek Platformu Başkanlığını ve Sakarya İmam Hatipliler Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığını ve Şehir Konuşuyor adında Radyo TV, gazete ve kitap projesini yürütmektedir.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlar da ilginizi çekebilir.

Genel

Neşet Ertaş’ın “Yolcu” türküsü, hayat serüveninin sorgulandığı ve bu serüvene dair derin düşüncelerin anlatıldığı, yürek burkan bir türküdür. Türkünün her mısrası, insanın dünyadaki yolculuğuna...

Genel

TEBRİKLER SAKARYA KENT KONSEYİ, TEBRİKLER GENÇLİK MECLİSİ. Sohbetlerimizde her nasılsa yeni neslin durumunu tartışmaya açarız. Bu konuda oldukça mahir olan toplumumuz. Gençleri de hedefe...

Genel

İçerisinde bulunduğumuz mevsim gereği gündemimize giren bir meteorolojik yazı kaleme almak istedik. Ama bizim niyetimiz meteorolojiden haber vermek değil. Bu yazıyı Kar haberlerini menfi yapanlar...

Genel

Çocukluğumdan beri duyduğum “Vefalı ol” cümlesini hep merak ederdim. Ne demekti ki vefa? Aklım biraz ermeye başladığında da “Vefa”nın sevdiğine bağlı kalmak manasını taşıdığını...

Previous Next
Close
Test Caption
Test Description goes like this