Tarla GES, Çatı GES falan derken artık balkonlara güneş panelleri konulması gündemde…
Bilhassa Almanya’da oldukça yaygınlaştığı gelen bilgiler arasında… Balkon güneş enerji sistemlerinin ülkede çatılarda üretilen enerjinin yüzde 10’unun üzerinde üretim yaptığı ifade ediliyor. Almanya gibi yaygın çatı güneş panellerinin kullanıldığı bir ülke için bu çok iyi bir oran…
Almanya’da 500.000’den fazla evin balkonuna güneş enerjisi sistemi kurulduğu ifade ediliyor. Bu sistemler teknik bir personel olmaksızın son kullanıcı tarafından kurulabiliyor. Bilindiği üzere çatı güneş enerji sistemleri kurulumları yapının statiği ve üretilen enerjinin büyüklüğü çerçevesinde olası yangın vb. risklere istinaden teknik elemanlarca kuruluyor ve yerel enerji dağıtım şirketine bir proje eşliğinde yasal sorumluluğu üstlenerek sunulması isteniyor.
Görebildiğim en büyük tehlike; yoğun rüzgârlara muhatap olan bölgelerde veya binanın konumu gereği rüzgâr alan cephelerde bulunan balkonlara kurulan sistemlerin basit bir kancalı asma şeklinde montaj edilmesi nedeniyle olası kazalara davetiye çıkarabileceği…
Bu tip sistemlerin elektriksel olarak oluşturacağı olumsuz etki nedeniyle yasaklayan ülkeler de bulunuyor. Yasaklama kararı aslında yerel dağıtım şirketlerinin olası ani değişikliklere muhatap olup elektrik arz/talebini denetlemesine engel olacağı düşüncesi… Kanaatimce, balkonlardan gelen pozitif etki, ancak o konutta tüketilen enerjiyi azaltacak etki düzeyinde olduğu için minimal düzeyde ve etkisi ihmal edilebilir olarak kabul edilmeli.
Aslında Belçika dışında Avrupa’da birçok ülke balkon güneş enerji sitemlerini destekliyor. Bazıları da hükümetlerinin teşvikler getirmesini ve bu sistemlerin kullanılmasını kolaylaştıracak yasal düzenlemeleri bekliyor.
Ülkemizde de birçok site ve apartman gibi ortak alanlara sahip mesken sahipleri çatılarına güneş paneli koymaları mümkün olmuyor. Ancak balkona konulabilecek panellerin site ve apartman gibi toplu yaşam alanlarında soruna yol açmayacağı ve küçük de olsa güneş enerjisinden istifade etmeye fırsat sunuyor. Hatta kiracılar için bile kirada bulunduğu evlerin balkonlarında kullanabileceği, taşındığında yeni evine götürebileceği bir kullanım sağlıyor. Oturduğu evi miraslı olanlarda benzer şekilde bu sistemle enerji üretebiliyor.
Konudan çok sapmadan; site ve apartmanlarda şarj istasyonu kurulmak istendiğinde yaşanan bir sorunun çözümünden bahsedeceğim. Geçen hafta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yayınladığı son genelge ile ev veya iş yerlerine şarj cihazı kurulum sürecini kolaylaştıran karar ile tüm kat maliklerinin 5’te 4 çoğunluk rızası aranmasına gerek olmadığı netleştirildi.
Gelelim tekrar Almanya’nın başarısının arkasındaki gerçeklere… Öncelikle KDV istisnası, bölgesel olarak verilen destekler, sisteme entegre olmaktaki kolaylaştırılan prosedür bu süreci hızlandırdı. Destek verilen bölgelerde geri ödeme sürelerinin üç yıl gibi kısa sürelere tekabül ettiği de gelen bilgiler arasında.
Hazırlanmış ve fiziksel kurulum tamamlandığında sadece prize takılarak devreye alınan sistemlerin küçük ölçekli de olsa depolama seçeneklerinin olduğunu, cep telefonunuza kurulacak bir uygulama ile evinizin enerji üretim ve tüketim takiplerini gerçekleştirebileceğinizi de söylemeden geçmeyelim. Böylece çıplak gözle enerji üretip üretmediğini anlayamadığınız sistemin dijital olarak kontrolünü de yapmış oluyorsunuz. Aksi takdirde, üretimin belki de basit bir nedenle gerçekleşmediğini aylık elektrik faturası elinize ulaştığında anlayabilirsiniz.
Hani bazı ekonomist veya finansçılar derler ya: “Bu bir yatırım tavsiyesi değildir.” Balkon güneş sistemlerine erişebiliyorsanız, onların zıddına diyorum ki “Bu sisteme yatırım yapmaya değer.”
Enerjiniz bol olsun.
