Anlaşıldığı üzere yazımızın başlığı Türkçe bir tanım değil. Aslında çok büyük geçmişi olan bir tanım da değil.
Yenilebilir enerjinin iki uç noktası var: Geçtiğimiz günlerde bunun birisini Slovakya yaşamıştı. Hem Rüzgâr Enerji Santralleri, hem de Güneş Enerji Santrallerinin üst düzey üretim yaptığı bir tatil gününde şebekede oluşan ve tüketilmeyen fazla enerji, ulusal şebekede sıkıntı oluşturmuş ve bu santrallerin şebekeyle bağlantıları kesilmişti.
Diğer uç nokta ise geçtiğimiz hafta Çarşamba günü (06.11.2024) Almanya’da yaşandı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının minimal düzeyde üretim yaptığı bu saatlerde ülkede bir enerji krizi oluştu. Saat 18.00 ile 20.00 arasında ne Güneş ne Rüzgâr bir enerji üretimine fırsat vermedi. Bu hava olayına “Dunkelflaute” deniyor.
Daha tanımsal ifade edecek olursak “Yenilenebilir enerji sektöründe dunkelflaute, ne rüzgâr ne de güneş ışığı olmadığı için rüzgâr ve güneş enerjisi ile çok az enerji üretilebilen veya hiç üretilemeyen bir zaman dilimi” anlamında… Meteoroloji biliminde karşılığı ise; “antisiklonik kasvet”.
Yenilenebilir enerji sistemleriyle güç temini için gereken seviyelere ulaşamadığı için, güç beslemesinde gözle görülür bir düşüşe neden olur. Bu, enerji ihtiyacını sürdürülebilir bir şekilde yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedefleyen bir yönetimi zorlaştırır. Özellikle kış aylarında yenilenebilir enerji arzının azalır. İlave ısıtma ve aydınlatma ihtiyacı nedeniyle enerji talebi artar. Günler kısalır ve güneş ışığının mevcut olduğu süre azalır. Rüzgâr seviyelerinin azaldığı (Almanya için 23 Ocak ile 6 Şubat arası) ve Alman Federal Çevre Ajansı’nın “soğuk Dunkelflaute” tabirini kullandığı dönemlerde elektrik kesintileri yaşanmaktadır.
*
Bu konudan zaman zaman gündeme getirdiğim “Enerji Depolama” konusuna geçiş yapacağım. Yenilenebilir Enerji ortamlarında en değerli enerji “Depolanan Enerji”dir. Enerjinin depolanması, bir enerji formunun “depolanabilir” hale gelmesi ve zaman içerisinde kullanılabilmesi için dönüştürülmesi prensibine dayanır.
Rüzgâr santralleri veya Güneş Enerji Santralleri bir endüstriyel batarya depolama sistemiyle birleştirilirse, sistemler Dunkelflaute vb. olumsuz durumlarda da depolama sistemi, rüzgâr veya güneş olduğunda ve gerekenden daha fazla enerji üretildiğinde, fazla olan enerjinin heba olmasını engeller. Diğer taraftan, şebekede bir kesinti olması durumunda depolama sisteminden enerji sağlanabilir. Bu şekilde bataryalar tampon görevi görür ve şebeke stabilizesi sağlanmış olur.
*
İşte 6 Kasım günü yaşanan bu olumsuz hava durumu nedeniyle Almanya’da toptan elektrik fiyatları akşam saatlerinde anlık olarak MWh başına 805-820 Euro seviyelerine ulaştı. Oluşan piyasa fiyatı, son yılların rekorunu kırarak enerji krizinin zirve yaptığı 2022 dönemini hatırlattı. Hava muhalefeti doğalgaz ve kömür santrallerine olan talebi artırması ve Avrupa’da gaz fiyatlarının hâlâ kriz öncesi seviyelerin iki katından fazla olması, elektrik üretim maliyetlerinin de artmasına neden oldu.
Avrupa devletleri, hızla yenilenebilir enerji kapasitesini artırmaya çalışmasına rağmen, ülkelerinde, ucuz ve temiz enerjiye ihtiyaç duyulduğu her an erişim sağlanabilmesi isteniyor. Yenilenebilir enerji kaynakları, iklim krizini aşmak ve çevre hedefleri tutturmak için önemli olsa da istikrarlı bir enerji arzı sağlamak çok zor ve mutlaka üretimin yoğun olduğu saatlerde üretilen enerjinin depolanması gerekiyor.
1969 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlk ve orta öğretimini Adapazarı’nda, Lise eğitimini Sakarya 1. Endüstri Meslek Lisesinde (Elektrik Bölümü) tamamladı. Lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünde tamamladı. İlk Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Yüksek Mühendis” unvanını alarak, ikinci Yüksek Lisans eğitimini ise Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İşletme bölümünde “İşletme Bilim Uzmanı” unvanını alarak tamamladı. Askerliğini kısa dönem olarak Ankara’da ve Manisa’da yaptı. Çalışma hayatına 1991 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda başladı, Sivas, Tekirdağ ve Sakarya illerinde Teknik Öğretmen ve Yönetici olarak vazife yaptı. 2004-2007 yılları arasında Adapazarı Merkez Belediyesi’nde Teknik İşler Başkan Yardımcısı, 2007-2014 yılları arasında Sakarya Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Yardımcısı ve 2021-2022 yılları arasında Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev aldı. Halen Elektrik Makine ve Malzeme İkmal Daire Başkanı olarak vazife yapmaktadır ve bu daire sorumluluğunda kuruma ait 6 HES ve 1 GES işletmeciliği yapılmaktadır. 2017-2024 yılları arasında Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Sakarya Şube Başkanlığı’nı yürütmesinin yanında yerel ve ulusal ölçekli derneklerde muhtelif görevlerde bulunmuştur. 2015 yılından bu yana “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı" da yapmaktadır. Telekomünikasyon alanında Cem SERTEL ile birlikte kaleme aldığı “Haberleşme Tekniği-1” kitabı halen lise ve üniversitelerde okutulmaktadır. Evli ve 3 çocuk babasıdır.