Connect with us

Hi, what are you looking for?

Genel

Geçici Olanın Kıymeti Olur Mu?

Hayat, süreklilikle geçiciliğin dans ettiği bir sahnedir. Bu denge, insana sunulan nimetlerin ve emanetlerin kıymetini anlamada önemli bir yol göstericidir. Ancak şu soru zihinlerimizi kurcalar. “Geçici olanın kıymeti olur mu?” Özellikle bir emanet, size teslim edilmiş olsa da kısa bir süre sonra geri alınacaksa, bu emanetin kalıcı bir değeri var mıdır? Bazen de emanet verilenlerin kalıcı hale dönüşmesi müjdesi verilmiştir. Ömür bize verilmiş en kıymetli emanettir ama geçicidir. Kalıcı bir ömür için geçici olanın kıymeti iyi değerlendirmelidir.

Bir şeyin kıymetli olması, onun ne kadar süreyle elimizde olduğundan ziyade, onunla kurduğumuz ilişkiye bağlıdır. Geçicilik, aslında kıymeti artıran bir unsurdur. Çünkü sınırlı bir zaman diliminde sahip olunan şeyler, insan zihninde daha özel bir yer edinir. Bir çiçeğin solacağını bilmek, onun güzelliğini takdir etmeyi öğretir. Benzer şekilde, emanet edilen bir eşya ya da fırsat, kalıcı olmayacağını bilmenin verdiği farkındalıkla daha fazla özenle kullanılır.

Burada bize verilenin emanet olduğu bilincinin iyi anlaşılması lüzumludur. Emanet, yalnızca maddi bir nesne değil, aynı zamanda bir sorumluluktur. Geçici teslim edilen her şey, sahibinin güvenini taşır. Bir emaneti kıymetli yapan, onun kendisi değil, taşıdığı anlamdır. İnsan, kendisine teslim edilen emaneti koruyarak ve ona saygı göstererek aslında kendi ahlaki duruşunu ve insanlık onurunu da yüceltir.

İslam’da emanet, büyük bir ahlaki ilke olarak kabul edilir. Kur’an-ı Kerim’de emanet kavramı, hem maddi hem de manevi sorumlulukları ifade eder. Bir şeyin geçici olması, onun kıymetini azaltmaz; bilakis, emaneti hakkıyla teslim etmek kişinin imanının bir göstergesidir. İnsanın dünya üzerindeki varlığı da bir emanettir. Bu geçici süre içinde insan, kendisine sunulan nimetleri en iyi şekilde değerlendirmekle yükümlüdür. Bu konuda peygamber efendimiz bir hadisi şerifinde “Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin de insanların can ve malları konusunda kendisinden emin oldukları kimsedir.” (Tirmizî, Îmân, 12).

Yine peygamber efendimiz bir hadisi şerifinde Emanete ihanet münafıklık alametlerinin en belirgin özelliği olarak ifade etmiştir. “Münafığın alâmeti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler, kendisine bir şey emanet edildiğinde ihanet eder, söz verdiği zaman sözünde durmaz.”(Buhârî, Vesâyâ, 8; Müslim, Îmân, 107)

Modern toplumda, “kullan-at” kültürü, geçici olan şeylerin kıymetinin azalmasına yol açabilir. Ancak derin bir bakış açısıyla, geçicilik insana sabır, sadakat ve sorumluluk gibi erdemleri öğretir. Bir emaneti kıymetli kılan, onun maddi değeri değil, emanetin sahibine duyulan hürmettir. Toplumsal ilişkilerde emanet kavramı, güvenin inşasında temel bir rol oynar.

Geçici olanın kıymeti, onunla kurulan bağda ve ona verilen değerde saklıdır. Emanet edilen şeyin kısa süre sonra geri alınacak olması, onun değerini azaltmaz; aksine, o süreyi daha anlamlı kılmak için bir fırsattır. Bize verilen emanet canımız gibi. Hayat, geçici güzelliklerle doludur ve bu geçicilik, her anı daha özel ve kıymetli hale getirir. İnsan, geçiciliğin farkında olarak emaneti koruduğunda, hem kendini geliştirir hem de çevresine örnek olur.

Geçiciliği kabul etmek, insanın varoluşunu daha derinden anlamasına ve hayatı daha dolu dolu yaşamasına olanak sağlar. Çünkü her şeyin bir sonu olduğunu bilmek, başlangıçlara daha çok değer katmamıza neden olur. Bu bilinç ile elimizde olan geçici ömrümüzü Rabbimizin rızası ile geçirelim ki kalıcı olan bize kazanç olarak kalsın. Kalın sağlıcakla.

 

Veren de O alan da O nedir senden gidecek Telaşını gören de can senin zannedecek..!
N.F.K.

Written By

1971 yılında Sakarya’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Adapazarı’nda tamamladı. Halkla ilişkiler ve medya mezunu olan Abdülkadir Şen evli ve 2 çocuk babasıdır. 1999 depremi sonrası Beton Santrali Müdürü olarak 7 yıl görev yaptı. 2007 yılında Sakarya Kültür ve Sosyal Yardım Vakfı ( SAKVA)'nda Yönetim Kurulu Üyesi ve idareci olarak bulundu. Seyahat etmeyi seven Abdülkadir Şen’in yaptığı seyahatlerinden derlediği FAS ve BALKANLAR’ı anlattığı yayımlanmış 2 gezi/anı kitabı, Kurtuluş savaşı kahramanlarından Kazım Çavuş'un savaş hatıralarını yazdığı bir kitabı vardır. Sakarya merkezli yayın yapan Zafer Dergisinde ve Yeni Sakarya Gazetesinde yazıları çıkmaktadır. Halen Sakarya ili Adapazarı ilçesinde hayatını sürdürmektedir.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlar da ilginizi çekebilir.

Genel

Neşet Ertaş’ın “Yolcu” türküsü, hayat serüveninin sorgulandığı ve bu serüvene dair derin düşüncelerin anlatıldığı, yürek burkan bir türküdür. Türkünün her mısrası, insanın dünyadaki yolculuğuna...

Genel

TEBRİKLER SAKARYA KENT KONSEYİ, TEBRİKLER GENÇLİK MECLİSİ. Sohbetlerimizde her nasılsa yeni neslin durumunu tartışmaya açarız. Bu konuda oldukça mahir olan toplumumuz. Gençleri de hedefe...

Genel

İçerisinde bulunduğumuz mevsim gereği gündemimize giren bir meteorolojik yazı kaleme almak istedik. Ama bizim niyetimiz meteorolojiden haber vermek değil. Bu yazıyı Kar haberlerini menfi yapanlar...

Genel

Çocukluğumdan beri duyduğum “Vefalı ol” cümlesini hep merak ederdim. Ne demekti ki vefa? Aklım biraz ermeye başladığında da “Vefa”nın sevdiğine bağlı kalmak manasını taşıdığını...

Previous Next
Close
Test Caption
Test Description goes like this