Connect with us

Hi, what are you looking for?

Genel

Meskenlerde Geleceğin Sıcak Yolu

Günümüzde iklim değişikliğinin etkileri her geçen yıl daha belirgin hâle gelirken, enerji üretiminde karbon salımını azaltmanın yolları büyük önem kazanıyor. Bu çabanın en görünür alanlarından biri de binaların ısıtılmasıdır. Dünya genelinde meskenlerde kullanılan enerjinin yaklaşık %40’ı ısıtma amaçlı tüketilmektedir. Bu oran, fosil yakıtların çevre üzerindeki yükünü azaltmak için yenilenebilir kaynaklara geçişin ne kadar kritik olduğunu açıkça göstermektedir.

Yenilenebilir enerjiyle ısıtma, doğadan sürekli olarak kendini yenileyen kaynaklar (güneş, rüzgâr, biyokütle, jeotermal enerji vb.) kullanılarak ısının elde edilmesi anlamına gelir. Bu sistemler, klasik kömür veya doğalgaz kazanlarının yerini alarak enerji verimliliğini artırır ve çevreye daha az zarar verir.

Evlerde en çok tercih edilen yenilenebilir ısıtma sistemlerinden biri güneş enerjisidir. Güneş kolektörleri çatılara yerleştirilir ve güneşten gelen ısıyı suya aktarır. Bu sıcak su, radyatör sistemlerine veya yerden ısıtma sistemlerineyönlendirilerek evi ısıtır. Türkiye gibi güneşlenme süresi yüksek ülkelerde, güneş enerjili ısıtma sistemleri özellikle Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinde oldukça verimli çalışır. Sistemin avantajları arasında düşük işletme maliyeti, uzun ömür (20–25 yıl) ve elektrik tüketiminin azalması sayılabilir. Ancak güneşsiz günlerde ek enerji kaynağı gereksinimi dezavantaj olarak öne çıkar.

Biyokütle ile ısıtma sistemlerinde ise organik atıkların (odun peleti, tarımsal atıklar, hayvansal gübreler) yakılmasıyla ısı üretilir. Modern biyokütle kazanları, klasik soba sistemlerine kıyasla çok daha verimlidir. Özellikle kırsal bölgeler için ideal olan bu sistem, yerel kaynakların değerlendirilmesini sağlar. Bununla birlikte, yakıtın depolanması ve taşınması bazı zorluklar doğurabilir.

Jeotermal enerjiyle ısıtma konusunda ise Türkiye, Avrupa’da en yüksek potansiyele sahip ülkeler arasında yer almaktadır. Bu kaynaklar özellikle Afyon, Denizli, Aydın ve Manisa gibi bölgelerde merkezi ısıtma sistemlerinde başarıyla kullanılmaktadır. Yer kabuğunun derinliklerinden gelen sıcak su veya buharın kullanılması, sürekli ve istikrarlı bir enerji kaynağı sunar. Uzun vadede ekonomik bir çözüm olması da önemli bir avantajdır. Ancak sistem, yalnızca jeotermal potansiyeli bulunan bölgelerde uygulanabilir. Bu bölgelerde dahi enerji verimliliği önlemleriyle desteklenmesi gerekir.

Isı pompaları, yenilenebilir enerjinin modern yüzünü temsil eder. Toprak, hava veya su kaynaklı sistemler sayesinde doğadaki düşük sıcaklıktaki ısı alınarak evin içine taşınır. Bu süreç, bir buzdolabının tersine çalışması gibidir.Kurulumu kolay olan hava kaynaklı ısı pompaları hem ısıtma hem de soğutma işlevi gördüğünden dört mevsim kullanılabilir. Uzun ömürlü ve sessiz olmaları avantajken, kurulum maliyetlerinin yüksek olması dezavantajdır. Ancak yüksek verimleri sayesinde 5–7 yıl içinde kendilerini amorti ederler.

Yenilenebilir sistemlerin en verimli şekilde çalışabilmesi için evlerin ısı yalıtımının iyi olması gerekir. Pencere, çatı ve duvar izolasyonu yapılmamış bir binada, en gelişmiş sistem bile enerji kayıplarını tamamen telafi edemez.

Meskenlerin iklimlendirilmesinde geleceğe yönelik bir perspektif çizmek gerekirse; geleceğin evlerinde tek bir enerji kaynağı yerine hibrit sistemler (örneğin güneş + ısı pompası kombinasyonu) kullanılacaktır. Bu sistemler, hava durumuna ve enerji fiyatlarına göre hangi kaynağın devreye gireceğine otomatik olarak karar verebilecek. Ayrıca akıllı termostatlar ve enerji yönetim sistemleri, kullanıcıların tüketimini optimize ederek hem konforu hem de tasarrufu artıracaktır.

Sonuç olarak, evlerin yenilenebilir enerjiyle ısıtılması yalnızca ekonomik bir tercih değil, aynı zamanda çevresel bir zorunluluktur. Güneşten jeotermale, biyokütleden ısı pompalarına kadar pek çok seçenek, geleceğin yeşil binalarını şekillendiriyor. Daha az karbon salan, daha konforlu ve daha sürdürülebilir bir yaşam artık hayal değil; yalnızca doğru sistem seçimini ve bilinçli uygulamayı gerektiriyor.

Written By

1969 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlk ve orta öğretimini Adapazarı’nda, Lise eğitimini Sakarya 1. Endüstri Meslek Lisesinde (Elektrik Bölümü) tamamladı. Lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünde tamamladı. İlk Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Yüksek Mühendis” unvanını alarak, ikinci Yüksek Lisans eğitimini ise Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İşletme bölümünde “İşletme Bilim Uzmanı” unvanını alarak tamamladı. Askerliğini kısa dönem olarak Ankara’da ve Manisa’da yaptı. Çalışma hayatına 1991 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda başladı, Sivas, Tekirdağ ve Sakarya illerinde Teknik Öğretmen ve Yönetici olarak vazife yaptı. 2004-2007 yılları arasında Adapazarı Merkez Belediyesi’nde Teknik İşler Başkan Yardımcısı, 2007-2014 yılları arasında Sakarya Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Yardımcısı ve 2021-2022 yılları arasında Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev aldı. Halen Elektrik Makine ve Malzeme İkmal Daire Başkanı olarak vazife yapmaktadır ve bu daire sorumluluğunda kuruma ait 6 HES ve 1 GES işletmeciliği yapılmaktadır. 2017-2024 yılları arasında Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Sakarya Şube Başkanlığı’nı yürütmesinin yanında yerel ve ulusal ölçekli derneklerde muhtelif görevlerde bulunmuştur. 2015 yılından bu yana “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı" da yapmaktadır. Telekomünikasyon alanında Cem SERTEL ile birlikte kaleme aldığı “Haberleşme Tekniği-1” kitabı halen lise ve üniversitelerde okutulmaktadır. Evli ve 3 çocuk babasıdır.

Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlar da ilginizi çekebilir.

Genel

Neşet Ertaş’ın “Yolcu” türküsü, hayat serüveninin sorgulandığı ve bu serüvene dair derin düşüncelerin anlatıldığı, yürek burkan bir türküdür. Türkünün her mısrası, insanın dünyadaki yolculuğuna...

Genel

TEBRİKLER SAKARYA KENT KONSEYİ, TEBRİKLER GENÇLİK MECLİSİ. Sohbetlerimizde her nasılsa yeni neslin durumunu tartışmaya açarız. Bu konuda oldukça mahir olan toplumumuz. Gençleri de hedefe...

Gezi

Ostrozac Kalesi (Boşnakça: Tvrđava Ostrožac) Bosna-Hersek’in en güzel ve en küçük şehirlerinden biri olan Cazin’e bağlı Ostrojaç köyünde bulunan bir kaledir. Kale, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 16....

Genel

İçerisinde bulunduğumuz mevsim gereği gündemimize giren bir meteorolojik yazı kaleme almak istedik. Ama bizim niyetimiz meteorolojiden haber vermek değil. Bu yazıyı Kar haberlerini menfi yapanlar...

Previous Next
Close
Test Caption
Test Description goes like this