Elimdeki telefonu yanı başımdaki sehpanın üzerine bırakıp, oturduğum koltuktan ağar ağar kalkacağım, kendimden emin bir şekilde 4-5 adım attıktan sonra ana caddeye bakan pencereyi iki elimle dışarıya doğru açacağım ve ondan sonra şöyle dolu dolu haykıracam:
-Durun kalabalıklar, bu yol çıkmaz yol! Aaa! Kimse yok yolda, şansa bak!
Neyse buraya doğru gelen şu 3-4 kişiye sesleneyim en azından: Bu gidiş nereye! Size diyorum aloooo, duymadılar, olsun!
Heh teyze var ona sesleneyim bari: Teyze nereye bu gidiş? Görümcene mi! He, iyi tamam!
Hey size söylüyorum yolda olanlar; niye bu kadar hızlı gidiyorsunuz! Bakın ruhlarınız geride kalmış, biraz yavaş! Hey ruhlar, siz de biraz hızlanın, bi senkronize olun ya! Siz mi zamana ayak uyduramıyorsunuz yoksa zaman mı size! Acaba diyorum ki; uzun yıllar şu üzerinde yürüdüğünüz kaldırım taşlarını söküp, baştan mı döşesek daha doğru, düzgün ve anlamlı!
Çocuklar, size hiçbir şey söylemeyeceğim, siz oynamanıza devam edin. Gürültü yapın, gülün sebepsizce. Gülüşleriniz tokatlasın şu koca binaların duvarlarını. Top atın, kırın tüm camları. Şangır şungur kırılsın hepsi. Biraz hava girsin içeriye, ceryan olur, biraz üşürüz müşürüz ama hareket gelir belki!
Siz ağaçlar, sizi unuttuğumu düşünmeyin. Şişşşt yeşilli! Sen değil, koyu yeşilli sana söylüyorum: Bu duruş nereye kadar, bu heybet, bu genişlik, bu esenlik daha ne kadar sürecek! Asaletine kurban; toprak altındaki köklerin kadar bile büyük değilsin. Bi silkelen, ki mevsimler değişsin!
Siz cinler, gözümden kaçtığınızı zannetmeyin! Bırakın artık bu insan çağırma seanslarını! Bakın çorbanıza! Hep birini bekliyorsunuz, hep o biri gelsin atsın golü, öyle mi! Sonra bi bırakın top oynamayı artık ya! Millet konuşuyor sonra arkanızdan, in cin top oynuyo diyorlar…
Güneş, gökyüzü, yıldızlar, çiçekler, vadiler, kediler, köpekler, görünür görünmez tüm alem ve zerreler, size sesleniyorum: HAYAT BİZE GÜZEL…
Bu günlük yeter, günlük motivasyon kotamı doldurdum!
Pencereyi hızlıca iki elimle kapatıp, sonra hızlı adımlarla 4-5 adım attıktan sonra koltuğuma oturacağım ve biran önce telefonumu elime alıp internette gezinmeye devam edeceğim…
1977 Yılında doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Adapazarı’nda tamamladı. Kamu Yönetimi mezunu olan Yahya Arslan evli ve 2 çocuk babasıdır. 1995-1999 Yılları arasında radyoculuk ve reklamcılık, 2000-2015 yılları arasında da kamuda görev aldıktan sonra halen özel bir şirkette idareci olarak çalışmaktadır.
Vedat AKKURT
30 Ocak 2022 at 13:10
👍 Süper.