Enerji üzerine konuşurken belki en sık önümüze getirilen ve bazen “vampir cihazlar” adıyla anılan evimizde kullandığımız elektronik cihazlardan bahsediyorum. “Stand by” (pasif çalışma) konumunda çok fazla enerji tükettiği bilhassa sosyal medyada görsellerle açıklanmaya çalışılıyor. Bu cihazlara örnek olarak TV, oyun konsolu, laptop, modem, yazıcılar sayılabilir. Bazen bu pozisyondaki elektronik cihazların fişlerinin takılı bulunduğu dönemlerde tükettiği enerjinin, ülkemizin enerji tüketiminin % 5-10 larına tekabül ettiği anlatılıyor. Bazen de örneklendirmeler yapılarak, fişe takılı bir televizyonun stand by konumunda ayda 10 dolar (200 TL) civarında bir enerji tüketimine sebebiyet verdiği ifade ediliyor.
Bir elektrik mühendisi olarak birçok meslektaşım gibi stand by modundaki cihazların bu ölçekte enerji tüketmediğini her ortamda dile getiriyoruz. Bu cihazlar pasif çalışma modunda mikroamperler mertebesinde akım çekiyorlar. Ayda diye tükettiği beyan edilen rakamlara belki de 50 yılda ulaşamazlar. Bir elektrik mühendisi arkadaşım bu yönde yaptığı bir çalışmada, stand by modundaki televizyonun saatte 3 W, ayda 2 kW (güncel mesken tarifesine göre ayda 4 TL) enerji tükettiğini ölçtüğünü ifade ediyor.
Aynı hacme sahip buzdolaplarının A++ enerji sınıfına sahip olanı günde 0,51 kW, A+ enerji sınıfına sahip olanı günde 1,12 kW enerji harcarken, A enerji sınıfı bir buzdolabı günde 1,55 kW, B sınıfı bir buzdolabı ise günde 1,75 kW elektrik harcar. Buradan hareketle yeni buzdolabı alırken enerji sınıfına dikkat etmemiz gerektiği anlaşılacaktır. Kaba bir hesapla evde kullanılan (mesken tarifesine sahip bir abonenin) A++ sınıfı ile B sınıfı arasındaki aylık enerji tüketimi farkı yaklaşık 37 kWh’tir ve bu miktar 74 TL’ye tekabül etmektedir.
Unutmayalım ki evimizdeki en vampir cihaz yani elektrik enerjisini emen cihaz, kesinlikle derin donduruculardır. Hatta derin dondurucuların düşük enerji sınıfı olanları daha fazla tüketim yapmaktadır. Ayrıca gerek derin dondurucuların, gerekse buzdolaplarının eskimiş lastikleri cihazın içindeki soğuk havanın dış ortama kaçmasına izin verdiği yani yalıtımı tam olarak sağlamadığı konutlarda ciddi anlamda bir enerji sarfiyatına ve israfa sebebiyet vermektedir.
Kullanılmayan derin dondurucuların fişlerinin çekilmesi ve dondurucu ve buzdolaplarının ihtiyacı halinde lastiklerin değiştirilmesinin enerji tasarrufu için önemli faktörlerden olduğunu unutmayalım.
Sağlıcakla kalın.
1969 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlk ve orta öğretimini Adapazarı’nda, Lise eğitimini Sakarya 1. Endüstri Meslek Lisesinde (Elektrik Bölümü) tamamladı. Lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünde tamamladı. İlk Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Yüksek Mühendis” unvanını alarak, ikinci Yüksek Lisans eğitimini ise Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İşletme bölümünde “İşletme Bilim Uzmanı” unvanını alarak tamamladı. Askerliğini kısa dönem olarak Ankara’da ve Manisa’da yaptı. Çalışma hayatına 1991 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda başladı, Sivas, Tekirdağ ve Sakarya illerinde Teknik Öğretmen ve Yönetici olarak vazife yaptı. 2004-2007 yılları arasında Adapazarı Merkez Belediyesi’nde Teknik İşler Başkan Yardımcısı, 2007-2014 yılları arasında Sakarya Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Yardımcısı ve 2021-2022 yılları arasında Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev aldı. Halen Elektrik Makine ve Malzeme İkmal Daire Başkanı olarak vazife yapmaktadır ve bu daire sorumluluğunda kuruma ait 6 HES ve 1 GES işletmeciliği yapılmaktadır. 2017-2024 yılları arasında Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Sakarya Şube Başkanlığı’nı yürütmesinin yanında yerel ve ulusal ölçekli derneklerde muhtelif görevlerde bulunmuştur. 2015 yılından bu yana “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı" da yapmaktadır. Telekomünikasyon alanında Cem SERTEL ile birlikte kaleme aldığı “Haberleşme Tekniği-1” kitabı halen lise ve üniversitelerde okutulmaktadır. Evli ve 3 çocuk babasıdır.