Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) Ağustos ayında 165.156 adet elektrikli araç satıldığını açıkladı. Bu rakam geçen yıl Ağustos ayındaki satışların neredeyse iki katı ve artık Avrupa’da satılan her 5 otomobilden 1’inin elektrikli. Ağustos ayında hibrit ve elektrikli araçların toplam payı ise yüzde 50 den fazla. Elektrikli araçların pazar payı artarken kış şartlarında performansı hususunda meraklar artıyor.
*
Öncelikle ifade edelim ki, ağırlık merkezi hesabıyla bataryaların yere daha yakın yerleştirilmesi, elektrikli araçların karlı ve buzlu yollarda yol tutuşunu artırmaktadır. Elektrikli araçların pek çoğu dört tekerden çekme özelliğine sahip olduğundan çekişe yardımcı olurken kötü hava koşullarında konforlu ve güvenli bir sürüş sağlar. İçten yanmalı motorlu araçlarla kıyaslandığında kış şartlarında en büyük avantajları bunlardır.
Kış şartlarının hâkim olduğu günlerde elektrikli araçlarda, bataryaların daha az enerji depolayacağı, şarj sürelerinin uzayacağı, menzilin kısalacağı unutulmamalıdır.
Elektrikli araçların bataryaları, aşırı sıcak veya aşırı soğuk havalara duyarlıdırlar. İlk çalışmada bataryayı ısıtmak için çok fazla enerji harcanır, batarya ısındıktan sonra harcanan enerji azalır. Bataryalar, olması gereken sıcaklık aralığın dışında ise, verimleri düşük olur. Elektrikli araçların batarya gücü belli aralıklarda iyi performans gösterir. Aşırı soğuk havalarda batarya ortalama olarak gücünün %20’sini kaybeder ve bu durumda aracınızın bataryası kendini sıcak tutmak için fazladan bir enerji harcamaya başlar. Batarya için ısı yönetim sistemi, bataryayı 20 derece civarında tutmak (hem ısıtma, hem soğutma) için yapılmıştır. Bu sistem, 100 dereceye yakın değerlerde verimli çalışan içten yanmalı motorlu araçların soğutma sistemlerinden farklıdır. İçten yanmalı motorlu araçlarda elektrikli araçlara göre ısıya çevrilen gereksiz enerji daha fazladır, yani kayıp daha fazladır. Aşırı sıcak veya soğuk koşullara maruz kalmak, bataryada kalıcı hasarlar oluşturmaz.
Sıcak havalarda aracın iç ortamını serinletmek için klimayı kullandığımızda nasıl ki bataryaların enerjisini kullanıp menzile olumsuz etkisi oluyorsa, soğuk havalarda da aracın iç ortamını ısıtmak aynı etkiye sahiptir. Elektrikli araçların bu husustaki avantajı da henüz aracı kullanmaya başlamadan önce aracın iç ısısının önceden ayarlanabiliyor olmasıdır.
Elektrikli araçlar ile buzlu ve kaygan koşullarda güvenli bir sürüş için gaz pedalının daha kibar kullanılması gerekir. Çünkü sert kullanımda araçtaki frenleme sistemi, buzlu yollardaki kayma veya kontrolü kaybetme gibi olumsuz riskleri arttırabilir. Soğuk havalardan dolayı gerek direksiyon sisteminin gerekse fren sisteminin daha yavaş çalışabileceği göz ardı edilmemelidir.
*
Elektrikli araçlarda bulunan ekonomik mod, aracın sürüş performansını artırmak ve batarya ömrünü uzatmak için tasarlanmış bir sürüş modudur. Bu modda, araç daha yavaş hızlanır, frenleme sırasında enerji yeniden kazanılır. Tabi günün sonunda, bu sürüşte ortalama hız düşük olur. Ayrıca, birçok elektrikli araçta regeneratif frenleme özelliği bulunur. Bu özellik, frenleme sırasında hareket enerjisini elektrik enerjisine dönüştürerek bataryayı şarj eder. Böylece, aracın bataryası daha az yorulup daha uzun süre dayanır ve daha fazla menzil yapar.
*
Kış tavsiyeleri:
Aracı olabildiğince soğuktan korunaklı yerlere park etmeli.
İç sıcaklığı makul düzeyde tutmalı, klimaları yoğun kullanmamalı. (Klima yüksek fan hızlarında veya en yüksek ısıtma seviyesinde kullanmak aracın menzilini azaltır.)
Aracı ısıtmak için ısıtıcı veya klima yerine koltuk ve direksiyon simidi ısıtıcıları kullanılmalı.
Diğer araçlarda olduğu gibi kış şartlarına uygun lastik seçimi, camların buzlanma veya buharlanması hususlarına da dikkat edilmelidir.
1969 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlk ve orta öğretimini Adapazarı’nda, Lise eğitimini Sakarya 1. Endüstri Meslek Lisesinde (Elektrik Bölümü) tamamladı. Lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünde tamamladı. İlk Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Yüksek Mühendis” unvanını alarak, ikinci Yüksek Lisans eğitimini ise Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İşletme bölümünde “İşletme Bilim Uzmanı” unvanını alarak tamamladı. Askerliğini kısa dönem olarak Ankara’da ve Manisa’da yaptı. Çalışma hayatına 1991 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda başladı, Sivas, Tekirdağ ve Sakarya illerinde Teknik Öğretmen ve Yönetici olarak vazife yaptı. 2004-2007 yılları arasında Adapazarı Merkez Belediyesi’nde Teknik İşler Başkan Yardımcısı, 2007-2014 yılları arasında Sakarya Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Yardımcısı ve 2021-2022 yılları arasında Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev aldı. Halen Elektrik Makine ve Malzeme İkmal Daire Başkanı olarak vazife yapmaktadır ve bu daire sorumluluğunda kuruma ait 6 HES ve 1 GES işletmeciliği yapılmaktadır. 2017-2024 yılları arasında Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Sakarya Şube Başkanlığı’nı yürütmesinin yanında yerel ve ulusal ölçekli derneklerde muhtelif görevlerde bulunmuştur. 2015 yılından bu yana “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı" da yapmaktadır. Telekomünikasyon alanında Cem SERTEL ile birlikte kaleme aldığı “Haberleşme Tekniği-1” kitabı halen lise ve üniversitelerde okutulmaktadır. Evli ve 3 çocuk babasıdır.