Bu hafta yazımı Kaliforniya’ya ayırmayı düşünüyordum, aklımda Kaliforniya yangını yoktu. “İşimiz enerji gücümüz enerji derken Kaliforniya’nın son dönemde yaptığı iki büyük hamleyi paylaşmayı düşünüyordum.
İlki; Kaliforniya eyaletinde önümüzdeki yılbaşından itibaren park alanlarında elektrikli araçlara şarj imkânı sunulmasının zorunluluğu ve yeni yapılan müstakil evlerde mutlaka elektrikli araç şarj istasyonu bulunması zorunlu hale getirildi. Toplu yaşanan evlerde ise oluşturulan park yerlerinde mutlaka en az bir tane elektrikli araçlara uygun park ortamı oluşturulması kararlaştırıldı.
Ticari binalarda otopark alanlarının beşte birinin elektrikli araçlara hizmet verebilecek olarak planlanması ve bu oranın %50’ye kadar çıkabilme ihtimaline uygun olarak altyapı hazırlığı isteniyor, otel gibi nitelikli projelerde ise yapılacak Park yerlerinde üçte ikisinin elektrikli araçlara uygun altyapıya sahip olması şartı ve gerektiğinde bu oranın %100’e çıkabilecek şekilde hazırlıklarının yapılması isteniyor.
*
İkinci olarak değinmeyi istediğim husus ise, Kaliforniya geçtiğimiz yıl 144 günlük sürenin 100 gününde elektrik talebinin tamamını yenilenebilir enerji ile karşılanması 2024 için önemli bir mihenk taşı olmuştu. Tabii bu tarih aralığının Mart başı – Temmuz sonu olduğunu da hatırlatalım.
Bu başarının arka planında Çatı GES’lerinin desteklenmesi ve batarya depolama kapasitelerinin arttırılması iki ana faktör olarak ön plana çıkıyor.
Eyalet yönetimi 2045 yılına kadar %100 temiz enerjinin yenilebilir enerjinin kullanacağı planlamaları yapıyor.
*
Evet, yukarıdaki iki konuyu sizinle paylaşacakken şu anda dünya gündemini de meşgul eden ve günlerdir söndürülemeyen Kaliforniya yangını konuyu daha farklı yönden ele almamızı zorunlu kıldı.
Kaliforniya’nın son dönemde geldiği konum, enerji alanı da dâhil olmak üzere eyaletin geldiği seviye ve ardından bu yangın; Kur’an-ı Kerim’de Kasas suresinin son bölümünde (76 – 82 ayetler arası) anlatılan Karun kıssasını anımsattı. Büyük bir servete sahip bulunan Karun; zenginliğine güvenerek böbürlenmiş, insanlara haksızlık etmiş ve sonunda Allah, kendisini servetiyle birlikte yerin dibine geçirmiştir. Bu ayetlerde dünya malının fâniliği, servetin asıl sahibinin Allah olduğu, dolayısıyla ondan muhtaçların da yararlanması gerektiği, Allah’ın vereceği sevabın dünya malından daha değerli olduğu bildirilmektedir. Öte yandan bu kıssa, dolaylı olarak hem Mekke müşrikleri arasındaki servet sahipleri, hem de bu kesime imrenen kimseler için ibretler ihtiva etmektedir. Karun kıssasının ardından gelen iki ayette ise (83 ve 84. ayetler) yeryüzünde büyüklük taslamaktan ve fesat çıkarmaktan sakınanların ahirette kurtuluşa erecekleri, iyilik yapanlara yaptıklarının daha güzeliyle karşılık verileceği, kötülük yapanların da işlediklerinin dengiyle cezalandırılacağı belirtilerek kıssadan çıkarılacak derslere işaret edilmektedir. Sure, Allah’tan başka ilâh bulunmadığını ve O’nun zatından başka her şeyin helâk olacağını bildiren, İslâm’ın ulûhiyet ve tevhit akidesinin özeti mahiyetindeki ayetle sona ermektedir.
*
Bilgiler kitabi olarak görünse de meramımı anlatan içerikte. Yani dünyayı ne kadar imar edersen et, “yeryüzündeki geçicilik ve mülkün sahibinin Allah oluşu” idrakinde olmalıyız.
ABD’li bağımsız senatör Bernie Sanders bile diyor ki: Başımıza gelenler, Amerikalı Yahudi ve Siyonistlerin Gazze konusunda İsraile destek vermelerinin bir sonucu olarak, Müslümanların kitabında bahsi geçen ebabil kuşlarının taşıdıkları kıvılcımlı taşlar ve onlara yardım eden rüzgârlarla Allah’ın bir gazabı mıdır?” (henüz teyit etmedim.)
Bilmeliyiz ki, hiçbir zulüm baki kalmaz, zulüm ile abad olanın akıbeti berbad olur.
Kalın sağlıcakla.
1969 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlk ve orta öğretimini Adapazarı’nda, Lise eğitimini Sakarya 1. Endüstri Meslek Lisesinde (Elektrik Bölümü) tamamladı. Lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünde tamamladı. İlk Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Yüksek Mühendis” unvanını alarak, ikinci Yüksek Lisans eğitimini ise Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İşletme bölümünde “İşletme Bilim Uzmanı” unvanını alarak tamamladı. Askerliğini kısa dönem olarak Ankara’da ve Manisa’da yaptı. Çalışma hayatına 1991 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda başladı, Sivas, Tekirdağ ve Sakarya illerinde Teknik Öğretmen ve Yönetici olarak vazife yaptı. 2004-2007 yılları arasında Adapazarı Merkez Belediyesi’nde Teknik İşler Başkan Yardımcısı, 2007-2014 yılları arasında Sakarya Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Yardımcısı ve 2021-2022 yılları arasında Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev aldı. Halen Elektrik Makine ve Malzeme İkmal Daire Başkanı olarak vazife yapmaktadır ve bu daire sorumluluğunda kuruma ait 6 HES ve 1 GES işletmeciliği yapılmaktadır. 2017-2024 yılları arasında Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Sakarya Şube Başkanlığı’nı yürütmesinin yanında yerel ve ulusal ölçekli derneklerde muhtelif görevlerde bulunmuştur. 2015 yılından bu yana “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı" da yapmaktadır. Telekomünikasyon alanında Cem SERTEL ile birlikte kaleme aldığı “Haberleşme Tekniği-1” kitabı halen lise ve üniversitelerde okutulmaktadır. Evli ve 3 çocuk babasıdır.
