Bugün de bazılarınızın belki ilk kez duyacağı bir enerji terimini değerlendireceğiz.
Önceki yazımda çatı GES, tarla GES derken balkon GES oldukça ilgi çekmişti. Bu kez rüzgâr duvarından bahsedeceğiz.
Birçok teknoloji geliştirici firma; enerji alanında da bazı bilinenleri yerle bir edip yepyeni uygulamalarla karşımıza çıkıyor. Son dönemde dikkatinizi çekmiş olabilir, Amerika Birleşik Devletleri merkezli bir enerji şirketi rüzgâr türbini kurulumlarını daha düşük maliyetle yapılması için farklı bir metot geliştirmişti.
Firmanın bu yeni kurulum sistemi; ister karada ister açık denizde olsun isterse yüzer RES’lerde olsun kurulum maliyetlerini düşürüyor. Farklı bir açıdan bakacak olursak da daha büyük rüzgâr tribünlerinin kurulmasına imkân sağlıyor.
Aslında sadece kurulması da demek çok doğru değil, çünkü RES’lerin montaj sonrasında bakımlarını da hesaba katarsak bu metot ile daha kolay ve daha düşük maliyetli bakım yapılması söz konusu.
Karadaki RES yapımlarında çok büyük vinçleri, açık deniz RES’lerinde ise ağır kaldırma gemileri kullanılıyor. Firma patentini aldığı ve “oyunun kurallarına yeniden yazan teknoloji” olarak adlandırdıkları metotla, asansörlü montaj sistemi kullanıyor, böylece hem daha ucuza, hem de daha hızlı montajlar mümkün oluyor.
Asansörlü montaj sistemi ile kurulabilecek rüzgâr türbinlerinin güçlerini de belki ikiye katlamak hatta daha da arttırmak mümkün gözüküyor. Bazıları için spesifik olarak değerlendirilebilecek bu konunun detaylarını ilgili firmanın web sayfası clswind.com üzerinden incelemeniz mümkün.
*
Bu hafta değirmek istediğimiz Rüzgâr duvarı konusuna gelince;
Bu kez İskandinavya’dan bir Norveç firmasının dev bir platform üzerine kurduğu küçük güçlere sahip ancak yüzlerce türbinin bulunduğu bir rüzgâr santralini uygulamaya geçirmeye ramak kalmış durumda ve bu sistemle bilinen 3 kanatlı türbin tasarımınla kıyaslandığında 2,5 kat daha fazla enerji elde edebileceği öngörülüyor.
Bu düşünce hayata geçmek üzere ancak henüz bir tarih verilmedi. Ama bu metotla elde edilebilecek enerji miktarı değerlendirildiğinde çok uzak bir tarihte olmayacağını ifade etmek gerekir.
Bu dev yapının kuşların uçuş yollarını keseceği için bir risk olarak değerlendiriliyor.
*
Bahsettiğimiz her iki projede kendi ülkesinden ciddi anlamda maddi destek de alıyor. Örneğin rüzgâr duvarının bir prototipini oluşturmak için firmanın Norveç hükümetinden 900 bin dolarlık bir yatırım desteği aldığını, Amerika Birleşik Devletleri’nin de yenilikçi çözümler getiren girişimlere 50 milyon dolara yakın bir ödül programı da sunduğunu belirtelim.
Tabii bu Ar-Ge çalışmalarında istenen sadece yenilikçi teknolojiler değil; yaban hayatın korunmasının iyileştirilmesi, yenilenebilir enerjinin daha hızlı bir şekilde kurulumunun ve yaygınlaştırılmasının sağlanması, yerel tedarik zincirlerinin genişlemesi, düşük emisyon salınımı, ülkelerinin Ar-Ge liderliğinin sağlanması ve RES özelinde yıldırımdan korunma gibi içerikler taşıyor.
Yenilebilir enerji tüm dünyada hızla kendine alan bulurken, örneğin Yenilenebilir enerji kurulumunda açık ara önde olan Çin’de rüzgâr ve güneşten elde edilen enerji yılsonuna kadar ülkenin enerji kapasitesinin yüzde 40’ını aşması gündemdeyken, Amerika Birleşik Devletleri’nde rüzgâr türbinlerinin kullanım oranının 2023 yılında yüzde 33,5 ile son sekiz yılın en düşük seviyesine gerilediği ve bu gerilemeye maliyet kaynaklı olduğu düşünüldüğünden en çok da Amerika’da yenilikçi ve maliyet düşürücü projelere destek programları uygulanıyor.
Bu tür yazıları hep bitirdiğimiz bir cümleyle bitirelim yine:
Darısı bizim başımıza…
Sağlıcakla kalın.
1969 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlk ve orta öğretimini Adapazarı’nda, Lise eğitimini Sakarya 1. Endüstri Meslek Lisesinde (Elektrik Bölümü) tamamladı. Lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünde tamamladı. İlk Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Yüksek Mühendis” unvanını alarak, ikinci Yüksek Lisans eğitimini ise Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İşletme bölümünde “İşletme Bilim Uzmanı” unvanını alarak tamamladı. Askerliğini kısa dönem olarak Ankara’da ve Manisa’da yaptı. Çalışma hayatına 1991 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda başladı, Sivas, Tekirdağ ve Sakarya illerinde Teknik Öğretmen ve Yönetici olarak vazife yaptı. 2004-2007 yılları arasında Adapazarı Merkez Belediyesi’nde Teknik İşler Başkan Yardımcısı, 2007-2014 yılları arasında Sakarya Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Yardımcısı ve 2021-2022 yılları arasında Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev aldı. Halen Elektrik Makine ve Malzeme İkmal Daire Başkanı olarak vazife yapmaktadır ve bu daire sorumluluğunda kuruma ait 6 HES ve 1 GES işletmeciliği yapılmaktadır. 2017-2024 yılları arasında Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Sakarya Şube Başkanlığı’nı yürütmesinin yanında yerel ve ulusal ölçekli derneklerde muhtelif görevlerde bulunmuştur. 2015 yılından bu yana “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı" da yapmaktadır. Telekomünikasyon alanında Cem SERTEL ile birlikte kaleme aldığı “Haberleşme Tekniği-1” kitabı halen lise ve üniversitelerde okutulmaktadır. Evli ve 3 çocuk babasıdır.