Uzun süredir hayal ettiğim bir karar Birleşik Krallık tarafından uygulamaya sokulma kararı alındığını öğrendim.Bundan böyle yeni yapılan evlerin çatılarında güneş paneli konulması zorunlu hale getirilecek.
Aslında bitmiş eski bir yapının mevcut çatısına güneş paneli koymak için öncelikle panelleri taşıyabilecek bir konstrüksiyona ihtiyaç olduğu, dolayısıyla ek maliyetler sebebiyle yapılan yatırımın geri dönüş süresinin uzayacağıhep konuşulur. Ancak yeni yapılan evler için bu böyle değil. Bilhassa yeni yapılacak çatılarda güneş panellerinin de monte edeceği şekilde bir projelendirilse, yapılacak yatırımın geri dönüş süresi oldukça kısalacaktır. Hatta çatı paneli tarzında yani herhangi bir kiremit ve benzeri çatı malzemesi kullanılmasına ihtiyaç duymayacak şekilde güneş paneli imalatlarının yapıldığı bir dönemde bu avantajı devletler niçin kullanmıyor diye küçük sohbet ortamlarında hep dile getiriyorduk. Artık bilhassa yeni yapılacak binalarda Birleşik Krallık ile başlayan süreç, muhtemelen birçok ülkede de uygulamaya alınabilecek bir karar olarak değerlendirilecektir diye düşünüyorum.
Birleşik Krallık aldığı bu kararı, haber siteleri ülkenin 2030 yılına kadar karbondan arınma hedefinin bir parçasıolarak ifade etse de enerji artık günümüzün en kritik değerlerinden birisi haline geldi. Henüz yasa tasarısı olarak hazırlanan çalışma yeni konut yapacaklar için maliyetleri arttırsa da 4 yıl gibi bir sürede kendisini amorti edeceği düşünülüyor. Çalışma ülkede, bu katkı ile 10 yıllık bir süreçte 47 GW’a kadar güneşten elektrik enerjisi elde etmeyi planlıyor. Düzenlemelerin 2027 itibarıyla yürürlüğe gireceği ve yeni yapılacak konutların 4/5’ine getirilecek zorunlulukla zeminlerine göre bir oranla güneş paneli konması istenecek. Diğer taraftan devletin bu konuda kredi programları çalışmalarının olduğu da ifade ediliyor.
Konuya dünya ölçeğinde bakacak olursak; İngiltere’deki Sussex Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmada, dünyadaki tüm konut çatıları güneş panelleri ile kaplanmış olsaydı dünyadaki güncel elektrik tüketiminin üçte ikisinin bu yolla karşılanabileceği sonucuna varılmıştı.
Araştırma yaparken üniversite, enerji üretiminden daha çok yine küresel sıcaklığın 0,13 santigrat derece azaltılabileceği ve fosil yakıtlar kullanılarak üretilen elektrik enerjisinden daha fazla üretimin yapılabileceği sonucuna ulaşmışlar.
Çalışmanın detaylı yapılı yapıldığı da şuradan anlaşılıyor: Solar Tracker sistemlerle yani güneşin takip sistemi kurularak yapılması durumunda, panellerin %39’a kadar daha verimli olabileceği de hesaplanmış.
Ülkemiz açısından değerlendirildiğinde, geçmişte yapılan bir çalışmada tüm evlerin çatıları çatı GES’ler ile donatılsa Türkiye’nin toplam enerji tüketiminin neredeyse yarısı bu şekilde elde edilebildiğini okumuştum. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde 10 GW’lık kapasiteler öngörülürken Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ gibi büyükşehirlerde bu kapasiteler 2 GW seviyelerinde olması bekleniyor. Tabii ki konut sahiplerinin geçim sıkıntısı sorununu aşmış, bu konuya bütçe ayırabilecek durumda olmaları veya devletin cazip teşvikleri olması gerekiyor. Paylaştığımız bu düşünce, çok ütopik fikir gibi gelebilir ama bu hususlara eğilen bir yönetim anlayışı ve ekonomik yaklaşım dengeleri bir anda değiştirebilir.
Merakla ve sabırla bekliyoruz.
Her şey gönlünüzce olsun.
1969 yılında Adapazarı’nda doğdu. İlk ve orta öğretimini Adapazarı’nda, Lise eğitimini Sakarya 1. Endüstri Meslek Lisesinde (Elektrik Bölümü) tamamladı. Lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünde tamamladı. İlk Yüksek Lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde “Yüksek Mühendis” unvanını alarak, ikinci Yüksek Lisans eğitimini ise Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde İşletme bölümünde “İşletme Bilim Uzmanı” unvanını alarak tamamladı. Askerliğini kısa dönem olarak Ankara’da ve Manisa’da yaptı. Çalışma hayatına 1991 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nda başladı, Sivas, Tekirdağ ve Sakarya illerinde Teknik Öğretmen ve Yönetici olarak vazife yaptı. 2004-2007 yılları arasında Adapazarı Merkez Belediyesi’nde Teknik İşler Başkan Yardımcısı, 2007-2014 yılları arasında Sakarya Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nde Genel Müdür Yardımcısı ve 2021-2022 yılları arasında Teftiş Kurulu Başkanı olarak görev aldı. Halen Elektrik Makine ve Malzeme İkmal Daire Başkanı olarak vazife yapmaktadır ve bu daire sorumluluğunda kuruma ait 6 HES ve 1 GES işletmeciliği yapılmaktadır. 2017-2024 yılları arasında Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Sakarya Şube Başkanlığı’nı yürütmesinin yanında yerel ve ulusal ölçekli derneklerde muhtelif görevlerde bulunmuştur. 2015 yılından bu yana “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı" da yapmaktadır. Telekomünikasyon alanında Cem SERTEL ile birlikte kaleme aldığı “Haberleşme Tekniği-1” kitabı halen lise ve üniversitelerde okutulmaktadır. Evli ve 3 çocuk babasıdır.
